Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Yargılama”
- Uyuşmazlık: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin manevi tazminat ilamındaki alacağın tahsili için başlatılan ilamlı takipte, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (İYUK) 28. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, dolayısıyla alacaklı tarafından idareye ödeme için başvurulup 30 günlük sürenin beklenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 63. maddesinin son fıkrasında "Tam yargı davaları hakkındaki kararlar, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur." hükmünün yer alması ve bu hükmün İYUK'nun 28. maddesine göre özel/aksine bir hüküm teşkil etmesi nedeniyle, anılan maddenin uygulanmayacağı ve şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından sözleşme ile yol yapım ve onarım işi verilen yüklenici şirketin çalışmaları sırasında davacıya ait yer altı kablolarına verdiği zararın tazmini istemli davada, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın hizmet kusuruna dayandığı, ilk bozma kararına uyulmasıyla yargı yolu yönünden usulî kazanılmış hak doğduğu ve yargı yolu hususunun kamu düzenine ilişkin olsa dahi usulî kazanılmış hakkın istisnası olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle açılan tazminat davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme ortaklık payı kesintisinin, İmar Kanunu'nun 18. maddesinde idareye tanınan yetkiye dayanılarak tek taraflı olarak tesis edilen ve mülkiyeti sona erdiren bir idari işlem olması ve idarenin bu eyleminden kaynaklanan tazminat davalarında adli yargının görevli olması gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında bir şirkete ait kablo tesislerine zarar vermesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasının, idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında meydana gelen zararın, hizmet kusurundan kaynaklansa dahi, işin ihale yoluyla özel bir şirkete verilmesi nedeniyle özel hukuk hükümlerine tabi olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin yol çalışması sırasında davacı şirkete ait telefon direkleri ve fiber optik kablolara verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davanın, adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin yol yapım çalışmasının kamu hizmeti kapsamında olduğu ve zararın da bu hizmetin yürütülmesi sırasında meydana geldiği gözetilerek, davanın idari eylem ve işlemlerden doğan tam yargı davası niteliğinde olduğu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin görevsizlik kararının direnmesiyle onanmış ancak dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine ilişkin hükmün hatalı olduğu tespit edilerek bu kısmın düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, tespit edilen bedelin miktarı, ödeme şekli ve yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin taşınmaz bedeli tespitinde uyguladığı kapitalizasyon faiz oranının ve gelir-gider hesaplamasının uygun olduğu, Anayasa Mahkemesi kararı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye adına davalı şirketin kanalizasyon çalışması yaparken davacı şirkete ait yer altı kablolarına verdiği zararın tazmini istemli davanın idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye tarafından ihale edilen ve diğer davalı müteahhitin üstlendiği kanalizasyon yapımı sırasındaki kazı çalışmaları nedeniyle davacı şirkete ait kablo tesisinin zarar gördüğü, davanın hizmet kusuruna dayandığı ve tam yargı davası ile idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye tarafından yürütülen yol çalışmaları sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasının, idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı görüleceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin yol yapım çalışmaları, bakım ve onarımı gibi kamu hizmetlerini yürütürken meydana gelen kazalardan dolayı açılan tazminat davalarının, hizmet kusuruna dayalı tam yargı davası niteliğinde olduğu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen ve ödenen idari para cezasının istirdadı davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, idari para cezasına ilişkin idari işlemin iptaline değil de, ödenen paranın geri alınmasına ilişkin bir istirdat davası niteliğinde olduğu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda istirdat davasının idari yargının görev alanına girdiğine dair bir düzenleme bulunmadığı gözetilerek davanın adli yargının görevine girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karayolları Genel Müdürlüğünün trafik işaretlemelerini yapmaması nedeniyle meydana gelen kazada, SGK'nın ödediği tazminatın rücuan tahsili istemiyle açtığı davada, görevli mahkemenin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Rücuan tazminat davasının, idari bir işlem veya eyleme dayandırılmaması ve idari yargılama usul kanununda belirtilen idari dava türlerinden olmaması, ayrıca uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerektiği gözetilerek, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.