Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İddianame Kapsamı”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarının yasaya uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı, hükmolunan cezalara ilişkin gerekçenin yeterliliği ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarına konu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi koşullarının oluştuğu, sanıklara verilen cezalar için yeterli gerekçe bulunduğu, gizli soruşturmacı ve dinlenmeyen tanıkların dinlenilmemesinin eksik araştırma nedeni teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin marka hakkına tecavüz suçunu mu yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılan şirketin marka ve logosunu izinsiz kullanarak müşterileri yanıltıp hizmet verdikleri eylemlerinin, iddianamede belirtildiği üzere marka hakkına tecavüz suçunu oluşturduğu, iddianamede dolandırıcılık suçuna ilişkin herhangi bir isnat bulunmadığı ve "davasız yargılama olmaz" ilkesi gereğince, iddianame kapsamı dışında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçuna ilişkin olgular anlatılmış ancak konut dokunulmazlığının ihlali suçu açıkça belirtilmediğinden, mahkemenin iddianame kapsamı dışında hüküm kurmasının CMK 225/1’e aykırı olduğu ve yargılamanın sınırlılığı ilkesini ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan usulüne uygun kamu davası açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, sanıkların ihaleye fesat karıştırma eylemlerinin ne olduğuna ilişkin iddianamede açık bir anlatımda bulunulmadığı ve yüklenen suçu oluşturan olayların mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ihaleye fesat karıştırma suçundan verdiği mahkûmiyet hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde görev yapan doktorun, muayene etmediği kişiler adına sahte reçete düzenlemesi eyleminin hukuki nitelendirmesi ve dava zamanaşımı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 210/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu, ancak suç tarihi ile Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihi arasında dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davada, bozma öncesi kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezanın, bozma sonrası uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen cezaya nazaran sanık lehine bir kazanılmış hak olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yer verildiği, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu suçtan dava açılmadığı ve iddianame kapsamındaki eylemin bu suça dönüşme ihtimalinin de bulunmadığı gözetilerek, ilk hükümde sanık lehine uygulanan cezanın kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme davasında beraat kararı verildikten sonra, aynı eylemlerle ilgili olarak suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza davasında hükmün, ancak iddianamede unsurları gösterilen suç ve fail hakkında verilebileceği, iddianamede belirtilmeyen bir suçtan sanığın mahkum edilemeyeceği ve bu durumda suç duyurusunda bulunulup yeni bir dava açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında açılan hırsızlık davasında, iddianamede yer almayan konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede, hırsızlık suçunu oluşturduğu iddia edilen fiile ilişkin açıklamalar yer almasına rağmen, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu düşünülen eylemlerin açıkça tarif edilmemesi ve bu suçlardan dolayı usulüne uygun açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle, “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” ilkeleri gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçlamasıyla açılan kamu davasında, iddianamede yer almayan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede suçun unsurları oluşturan fiillerin açıkça belirtilmesi gerektiği, mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışında bir suçtan hüküm veremeyeceği ve sanığın hakkında dava açılmayan bir suçtan mahkum edilemeyeceği gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, denetim süresi içinde suç işlemesi nedeniyle açıklanması üzerine, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlediği tarih arasında geçen sürede zamanaşımının durduğu, ancak bu durma süresi de hesaba katıldığında hükmün açıklandığı tarihte 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Ceza Genel Kurulu'nca verilen bozma kararına karşı, ilk derece mahkemesince direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307/4. maddesinde "Yargıtay'dan verilen bozma kararına bölge adliye veya ilk derece mahkemesinin direnme hakkı vardır" hükmünün yer almasından hemen sonra "direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir" ibaresinin yer alması, direnme hakkının sadece Yargıtay dairelerinin kararlarına özgü olduğunun anlaşılması, Ceza Genel Kurulu'nun itiraz üzerine verdiği bozma kararlarının, Özel Daire'nin değil doğrudan Genel Kurul kararı olması, Genel Kurul’un itiraz nedenleri ve görüşleriyle bağlı olmaksızın itiraza konu hükmü tüm yönleriyle inceleyip karara bağlama yetkisine haiz olması ve yerel mahkemelerin direnme kararları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının prosedür, dayanak ve hukuki dokuları bakımından farklılık göstermesi gibi hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.