Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhale Makamı Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün dava konusu işçilik alacaklarından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapım işinin ihalesini tümüyle davalı şirkete vermiş olması, bu işte kendi işçisini çalıştırmamış olması ve denetim yetkisini aşan bir yetkisinin de bulunmadığı gözetilerek, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işveren değil ihale makamı olduğu ve sorumluluğunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün dava konusu işçilik alacaklarından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işinin yol yapımı olması, işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmemekle birlikte, ihale konusu işin tümüyle davalı şirkete ihale edilmesi, işin bölünmemiş olması ve Karayolları Genel Müdürlüğü'nün bu işte işçi çalıştırmaması, ayrıca denetim yetkisini aşan bir yetkisinin de bulunmaması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işveren değil, ihale makamı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün yol yapım işinin, Bölge Müdürlüğü'nün asıl işi olsa da, işin tamamının ihale yoluyla yüklenici şirkete verilmesi ve Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün bu işte işçi çalıştırmaması, sadece işin sözleşmeye uygunluğunu denetlemesi nedeniyle asıl işveren değil, ihale makamı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa ihale makamı-yüklenici ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapım işinin ihalesini alan şirket ile arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi değil, ihale makamı-yüklenici ilişkisi bulunduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün denetim yetkisini aşan bir yetkisinin ispatlanamadığı ve bu nedenle işçilik alacaklarından asıl işveren gibi sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anahtar teslim sözleşme ile yapılan işte, davalının ihale makamı sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı, varsa sorumluluğun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile alt yüklenici arasında yapılan sözleşmenin anahtar teslim götürü bedel içerdiği ve davalının ihale makamı sıfatıyla sorumluluğunun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca her hakediş dönemi için işçinin üç aylık ücreti ile sınırlı olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa ihale makamı-yüklenici ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğünün yol yapım işinin denetimi için personel bulundurmasının ve işin sözleşmeye uygunluğunu denetlemesinin asıl işveren olduğunu göstermediği, Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün ihale makamı sıfatıyla 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi kapsamında sorumlu tutulabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisine dayanarak, işçilik alacaklarından her iki davalıyı da sorumlu tutması üzerine, davalıların sorumluluklarının kapsamı ve ihale makamı olan davalının sorumluluğunun olup olmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının çalıştığı işyerlerini, işin niteliğini, davalıların ilişkisini ve ihale sözleşmelerini tam olarak incelemeden, eksik araştırma ile hüküm kurması, ayrıca kıdem tazminatının hatalı hesaplanması, hüküm fıkrasının gerekçeyle çelişkili olması ve davalı kamu kurumunun harçtan muafiyetinin gözetilmemesi hataları nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, müteahhit olarak üstlendiği işte çalışan davacı işçinin işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı, varsa sorumluluğun kapsamı ve faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşmenin anahtar teslim eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davalı şirketin ihale makamı konumunda bulunduğu gözetilerek, davalının sorumluluğunun 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca her hakediş dönemi için işçinin üç aylık ücreti ile sınırlı olduğu ve diğer işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı, faizin ise davacının ihtarname ile davalı şirketi temerrüde düşürdüğü tarihten itibaren işletileceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anahtar teslimi bir iş sözleşmesinde, davalının işçinin ücret, kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı, varsa sorumluluğun kapsamı ve faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı şirket arasında anahtar teslimi eser sözleşmesi bulunduğu, davalının ihale makamı konumunda olduğu ve 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca sorumluluğunun her hakediş dönemi için işçinin üç aylık ücreti ile sınırlı olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücretlerinden sorumlu olmadığı ve temerrüt tarihinin işçinin ihtarnamedeki süre bitimi olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yüklenicisi olduğu inşaat işinde çalışan davacı işçinin işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı, varsa sorumluluğun kapsamı ve faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında anahtar teslim işini konu alan bir eser sözleşmesi bulunduğu, bu nedenle davalı şirketin ihale makamı konumunda olduğu ve 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca sorumluluğunun her hakediş dönemi için işçinin üç aylık ücreti ile sınırlı olduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale makamının, müteahhit firma tarafından çalıştırılan işçinin işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca ihale makamının işçilik alacaklarından sorumluluğunun belirli şartlara bağlı olduğu, anahtar teslimi işlerde ise fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, müvekkilinin çalıştığı inşaat işinde asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi alacaklardan ve ne ölçüde sorumlu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşmenin anahtar teslim işini konu alan bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davalının ihale makamı konumunda bulunduğu gözetilerek, davalının sorumluluğunun 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca her hakediş dönemi için işçinin üç aylık ücreti ile sınırlı olduğuna ve diğer alacaklardan sorumlu olmadığına, faiz başlangıç tarihinin de temerrüt tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.