Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İki Dereceli Yargılama”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan ayıplı mal davasında, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalılardan birinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine davacının da bölge adliye mahkemesi kararını temyiz edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığı gözetilerek davacının temyiz isteminin reddine, davalı ... Oto Kiralama Nakliyat Taşımacılık ve Tic. A.Ş.'nin temyiz isteminin ise reddi ile bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadan önce ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara karara karşı yapılan kanun yolunun temyiz mi yoksa istinaf mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın geçici 3. maddesi, 341/1, 362/1-f maddeleri, 391/3, 394/5. maddeleri ile 21/02/2014 tarihli Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşundan önce ihtiyati tedbir kararlarına karşı yapılan kanun yolunun istinaf niteliğinde olduğu ve HUMK’un temyiz hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karşı tarafın istinaf başvurusunu reddetmesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın, usul ekonomisi ve üç dereceli yargılama sisteminin işleyişi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin yeni bir hüküm kurmadığı durumda, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etme hakkı olmadığı gerekçesiyle temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Ceza Genel Kurulu'nca verilen bozma kararlarının kesin nitelikte olduğu ve direnme yoluyla tekrar değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, aksi halde yargılamanın uzayacağı ve olağanüstü itiraz yolunun işlevsiz hale geleceği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen haksız mal edinme suçundan beraat hükmüne karşı yapılan temyizde, katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin geçerli bir temyiz sebebi oluşturup oluşturmadığı ve Yargıtay'ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mal varlığındaki artışın yasal geliriyle orantılı olmadığı iddiasına rağmen, dosyadaki bilirkişi raporları ve banka kayıtları gibi delillerin, sanığın haksız mal edindiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının istinaf başvuru süresinin, kısa kararın tefhim edildiği tarih yerine gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren başlayıp başlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında kanun yolu başlangıcının gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün olarak belirtilmesi, yasal on günlük istinaf süresinin tebliğden başlayacağına ilişkin haklı beklenti yarattığı ve usulüne uygun bir tefhim yapılmadığı için sürenin gerekçeli kararın tebliğinden başlatılması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının ihale alıcısının yüzüne karşı tebliğ edildiği ancak gerekçeli kararın tebliğ edilmediği durumda, ihale alıcısı tarafından yapılan istinaf başvurusunun süresinin tefhim tarihinden mi yoksa gerekçeli kararın tebliğ tarihinden mi itibaren başlayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında hüküm fıkrası tüm unsurlarıyla ve gerekçesiyle açıklanmadığı için usulüne uygun bir tefhim yapılmadığından, istinaf kanun yolu süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden başlayacağı, hatalı da olsa mahkemece tefhim tarihinden başlayacağının gösterilmesinin taraflar aleyhine sonuç doğurmayacağı, bu durumda gerekçeli karar tebliğ edilmeden yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi yapılarak karar verilmesinin ve bozma kararına karşı direnilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulü uygulanan davada, icra mahkemesince tefhim edilen kısa kararda hüküm sonucunun tüm unsurları gösterilmediği ve kararın gerekçesinin açıklanmadığı, bu nedenle kanunun aradığı unsurları içeren bir tefhimin bulunmadığından kararın taraflara tebliğ edilmesiyle istinaf kanun yolu süresinin başladığı ve istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren başlayacak olan süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında istinaf başvuru süresinin "gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün" olarak belirtilmesinin, yasal on günlük istinaf süresinin tebliğden başlayacağına ilişkin haklı beklenti oluşturduğu ve istinaf başvurusunun bu hususa uygun olarak yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhimi ile gerekçeli kararının tebliği arasında yapılması nedeniyle süresinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulandığı icra takibinde, icra mahkemesince tefhim edilen kısa kararda hüküm fıkrası tüm unsurlarıyla ve gerekçesiyle açıklanmadığı için, kanuna uygun tefhim yapılmamış sayıldığı ve bu durumda gerekçeli kararın tebliğinin geçerli bildirim niteliğinde olduğu, bu sebeple de istinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının yüzüne karşı tebliğ edilmesini müteakip verilen gerekçeli karar tarihinden önce yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararının tefhiminden sonra on günlük yasal süre içerisinde gerekçeli karar yazılmadığı takdirde, tarafların kısa bir istinaf dilekçesi vererek gerekçeli kararı gördükten sonra ayrıntılı bir dilekçe vereceğini belirtmesi gerektiği, aksi takdirde istinaf başvurusunun yasal süresi içerisinde yapılmamış sayılacağı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhim edildiği tarihte değil, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte yapılması nedeniyle süresinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde gerekçeli karar tebliğ edilmeden usulüne uygun tefhim yapılmadığı ve istinaf kanun yolu süresinin tebliğ tarihinden başladığı gözetilerek, icra mahkemesi kararında istinaf süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağının belirtilmesinin hukuka uygun olduğu ve bu tarihten itibaren yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.