Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İki Taraflı Davalar”
- Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen davalı Hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinden kaynaklanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın giderilmesi davalarının iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar niteliğinde olduğu, bu nedenle vekalet ücretine hükmedileceği, Hazine vekilinin de vekille temsil edildiğinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan ve reddedilen bir boşanma davasından sonra açılan yeni boşanma davasında, ilk davanın ret kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle, davalı erkeğin o tarihe kadar kusurlu davranışta bulunmadığına dair kesin delil oluşmuş olmakla birlikte, ikinci dava dilekçesinde ileri sürülen boşanma sebeplerinin ilk dava tarihi ile ikinci dava tarihi arasındaki dönemi de kapsaması ve bu hususta tanık beyanlarının da bulunması nedeniyle, ilk davanın ret kararının kesin hüküm teşkil etmediği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti altında bulunan dört adet bağımsız bölümün aynen taksimi mümkün iken satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: TMK madde 642/2 ve 650’ye göre, mirasçılardan her birinin terekedeki belirli malların aynen paylaştırılmasını isteyebileceği, hakimin de olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapması gerektiği, bu nedenle mahkemece öncelikle bağımsız bölümlerin her birinin bir paydaşa düşecek şekilde gerekirse ivaz ilavesi suretiyle aynen taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinin katkı payı alacağını ödememek için mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen muvazaalı taşınmaz satışına dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde İİK m. 283/1 hükmü gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın taşınmazın haczi ve satışına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının tapu iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğu, davada muvazaanın kanıtlanması halinde davacının satışa konu maldan alacağını tahsil edebileceği, ancak bu hakkın ayni değil şahsi bir sonuç doğuracağından tapu iptaline değil İİK’nın 283/1. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın davacıya taşınmazın haczi ve satışını isteyebilme hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ticari bir ilişki bulunsa dahi, davaya konu edilen alacaklı ile 3. kişi arasındaki tasarrufun iptali talebinin, TTK'nın 4. maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı ve HMK'nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemelerinin genel görevli mahkeme olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlenip üstlenmediği ve davacı şirketin davalı şirketlerden olan alacağına mahsuben, davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının takas edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlendiğinin anlaşıldığı ve davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının, davacının diğer davalı şirketten olan alacağına mahsuben takas edilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılmış iki ayrı boşanma davasının birleştirilip birleştirilmeyeceği ve evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadın tarafından açılan başka bir boşanma davasının da bulunduğu ve davalar arasında bağlantı olması sebebiyle her iki davanın birleştirilerek, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve tarafların kusurlarının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasının işlemden kaldırılması nedeniyle açılmamış sayılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın giderilmesi davasında vekalet ücretinin tüm taraflardan hisseleri oranında alınması gerektiği, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın ön inceleme tutanağı imzalanmadan verildiği ve bu durumda vekalet ücretinin yarısının hükmedilmesi gerektiği, ayrıca vekil ile temsil edilen davalılar lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gözetilerek, 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konusuz kalan ortaklığın giderilmesi davasında, davalı vekillerine vekalet ücreti ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın giderilmesi davalarında, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tarafların dava konusu taşınmazdaki payları oranında paylaştırılması gerektiği ve davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki davadan ilkinde davacının yargılama sırasındaki beyanının davadan feragat mi yoksa davayı takipten feragat mi olarak değerlendirileceği ve buna göre ikinci davada kesin hüküm şartının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki davada haktan değil, davayı takipten feragat ettiği, beyanın açıklanış biçimi ve ikinci davanın derdest olması gözetilerek kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.