Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İki Taraflı Edim”
- Uyuşmazlık: Geçersiz bir protokole dayanarak, protokolün diğer tarafının edimini ifa etmemesi nedeniyle dava dışı kişiye ödenen bir bedelin, edimini ifa etmeyen taraftan talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İki taraflı edim yükleyen ve geçersizliği ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan protokole dayanarak açılan davada, davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının edimini ifa etmemesi sebebiyle davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurlara yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri iddiasına ilişkin yargılamada, eylemlerin TCK 150/1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, araçlarında oluşan hasarın bedelini tahsil etmek amacıyla mağdurları darp edip bankamatiğe götürerek paralarını almalarının TCK 150/1'deki "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanma" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve mağdurların bankamatiğe götürülene kadar geçen sürede hürriyetlerinin kısıtlanmış olması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün yağma suçundan dolayı bozulmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan yetki itirazının iptali davasında, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlar Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca para borcunun ifa yerinin alacaklının ikametgahı olduğu, iki taraflı sözleşmelerde ifa yerinin uyuşmazlık konusu ifanın hangi tarafa ait olduğu ve nerede gerçekleştirileceği esas alınarak belirleneceği ve bu durumda alıcının borcunu alacaklının ikametgahında ifa etmesi gerektiği gözetilerek, HUMK'nın 10. maddesi uyarınca takibin alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde yapılabileceği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin eğitime katılım karşılığında imzaladığı taahhütnamede yer alan cezai şart hükmünün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhütnamede kararlaştırılan cezai şartın işveren lehine tek taraflı olarak düzenlenmesi ve ayrıca eğitim giderinin de ayrıca talep ve tahsil edilmiş olması nedeniyle cezai şart hükmünün geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve iş sözleşmesinin eki niteliğindeki taahhütnamede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhütnamede yer alan cezai şart hükmünde, işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanması halinde işverenin cezai şart ödeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla cezai şartta denklik ilkesinin gözetilmediği ve bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satış bedelinin tamamını ödemeyen alıcının, satılan taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmemesi nedeniyle geç teslime ilişkin kira kaybı tazminatı ve cezai şart talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan sözleşmede teslim tarihi, satış bedelinin tamamının ödenmesi şartına bağlanmış olmasına rağmen, davalı satıcının alıcıdan bakiye bedelin ödenmesi için yeni bir senet aldığı ve bu durumun teslim yükümlülüğünün doğmasına yol açtığı gözetilerek, kira kaybı ve cezai şart taleplerinin bu tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde, satış bedelinin tamamını ödemeyen alıcının, satıcının teslim borcunu yerine getirmemesinden dolayı cezai şart ve kira kaybı tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Satıcının, alıcının satış bedelinin tamamını ödememiş olmasına rağmen, sonradan yeni bir senet alarak teslim yükümlülüğünün doğduğu tarihi ertelemiş olması ve bu tarihten sonra da teslim borcunu ifa etmemesi gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı TBK’nın 27. maddesindeki kısmi geçersizlik ilkesi ve taraf iradelerine üstünlük tanınması gerekliliği gözetilerek, belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün kararlaştırılmış olan süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek satıcılık sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmüne dayanarak davacının, davalıdan cezai şart talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmeden kaynaklanan kendi edimlerini (aylık minimum alım miktarı gibi) yerine getirdiğine dair ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği ve davalının sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin karar ve davacı istinafının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle oluşan müspet zararın tazmini istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen Satış Yetki Sözleşmesi’nde davacının satış halinde hizmet bedeli alacağı, pazarlama ve reklam giderlerini kendisinin karşılayacağı kararlaştırılmış olup, davacının herhangi bir satış gerçekleştiremediğinin anlaşılması üzerine, davacının müspet zarar tazmin talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Malen kaydı bulunan bir bonoda, hem borçlu hem de alacaklının bononun mal karşılığı olmadığını iddia etmesi halinde ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi halinde, ispat yükünün Türk Medeni Kanunu madde 6 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 191 uyarınca, senet borçlusunda olduğu ve davacının senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik oluşan işçinin, işverenden aldığı tazminat karşılığında verdiği ibranamenin gabin nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve işçinin maddi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna girmesi nedeniyle ibranameyi imzaladığı sırada müzayaka halinde olabileceği, bu nedenle Borçlar Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca gabin hükümlerinin uygulanması gerektiği, ivazlar arasında açık bir oransızlık bulunup bulunmadığının araştırılması ve varlığı halinde ibranamenin makbuz hükmünde kabul edilerek ödenen miktarın mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.