Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlâmlı İcra Takibi”
- Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açılıp sonradan ıslah ile talep sonucunun tazminata dönüştürüldüğü ve para alacağına hükmedilen kararın kesinleşmeden ilâmlı icraya konulup konulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Takibe konu ilâmın, taşınmazın aynına ilişkin bir hak tesis etmeyip yalnızca mal varlığında değişiklik meydana getirecek nitelikte bir para alacağına ilişkin olması ve kararın icrası halinde tapu sicilinde herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek kalmaması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takibin dayanağının para alacağı olup olmadığı ve buna bağlı olarak yetkili icra dairesinin ve mahkemenin neresi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin dayanağının faturaya dayalı bir para alacağı olduğu, davalı tarafın akdi ilişkiyi inkar etmediği, sözleşmenin ifa yeri açıkça belirlenmediğinden davacının yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olduğu ve bu nedenle yerel mahkemenin yetki itirazını kabul ederek davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yetkisizlik kararı verilen mahkemenin dosyasının nakledildiği icra dairesinden yapılan takibin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 50. maddesi, HMK ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, işçilik alacakları için yetkili icra dairesinin davalının yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer olabileceği, davacının yetkisiz icra dairesinde başlattığı takibi, davalının itirazı üzerine yetkili icra dairesine nakletmesinin ve yetkili icra dairesince yeni ödeme emri gönderilmesinin usulüne uygun olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine aynı alacak için hem kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" iki ayrı icra takibi başlatılması üzerine, ipoteğe dayalı takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, aynı alacak için rehinli takip ve kambiyo senedine dayalı takip yollarından sadece birinin tercih edilebileceği, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla da olsa aynı anda iki takibin yapılamayacağı ve bu nedenle kambiyo senedine dayalı takip varken sonradan başlatılan ipoteğe dayalı takibin mükerrer olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aynı alacak için hem kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılıp başlatılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek, aynı alacak için birden fazla takip yoluna başvurulamayacağından, mükerrer olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacağı rehinle teminat altına alınmış bir alacaklı tarafından, genel haciz yoluyla takip başlatıldıktan sonra, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesindeki önce rehne başvurma zorunluluğuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca alacağı rehinle temin edilmiş alacaklının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olması ve mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip dışındaki takipler yönünden ileri sürülebileceği gözetilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararı üzerine alacağın haricen tahsil edilip, kararın bozulmasından sonra asliye hukuk mahkemesince verilen yeni karar üzerine fazla ödenmiş olan paranın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız takipte ödeme emrinin asliye hukuk mahkemesinin ilâmındaki vekile mi yoksa asıla mı tebliğ edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, dayanak olarak gösterilen asliye hukuk kararında vekil bulunması ve takip konusu alacağın bu karar dolayısıyla doğmuş olması nedeniyle, takipte vekil varsa tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden mirasçılar aleyhine, red kararından sonra başlatılan icra takibinin iptali talebinin borca itiraz mı yoksa şikâyet yoluyla takibin iptali mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi kararının, mirasçıya hak ehliyetini kaybettirmeyip sadece borca itiraz hakkı kazandırdığı, bu itirazın da icra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi oluşturduğu ve genel haciz yoluyla ilamsız takipte bu itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında taraflar arasında imzalanan ve yoksulluk nafakasının artırılmasını düzenleyen protokolün ilâmlı icra takibine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olan yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin, boşanma davası sonrasında taraf avukatları ve müvekkilleri tarafından imzalanan protokolde, karşılıklı edimler net ve koşulsuz olduğundan, protokolün İİK'nın 38. maddesi anlamında ilâm niteliğinde olduğu ve ilâmlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesince apartman yönetimi aleyhine verilen ilama dayanarak, kat malikleri aleyhine ilamlı takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca apartman yöneticisinin kat maliklerini temsilen dava ehliyetine sahip olduğu ve ilama konu borcun yasal sorumlusunun kat malikleri olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kat malikleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin şikayetin reddine dair direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.