Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlçe Teşkilatı”
- Uyuşmazlık: Siyasi partinin ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespiti davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun 31. maddesi gereğince siyasi partilerin ilçe teşkilatlarının ilgili ilçe merkezlerinde bulunduğu ve derneklere ilişkin hükümlerin siyasi partiler hakkında da uygulanacağı gözetilerek, davanın ilçe teşkilatının bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Siyasi parti ilçe başkanlığında çalışan işçinin işçilik alacakları davasında, genel merkeze husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun mali hükümlerinin taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisine uygulanamayacağı ve işçinin iş görme edimini parti genel merkezine karşı da ifa ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Parti ilçe başkanlığında çalışan işçinin, işçilik alacakları için açtığı davada partinin genel merkezine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun mali hükümlerinin taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisine uygulanabilir nitelikte olmadığı ve işçinin iş görme edimini genel merkez aleyhine de ifa ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın kaldırılması davasında, siyasi partiye yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı tarafın doğru şekilde tespit edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın kaldırılması talebinde bulunan alacaklının, takip dosyasına itiraz dilekçesini sunan borçlu vekiline tebligat yapmasının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca siyasi parti ilçe teşkilatının parti tüzüğü gereği vekil tayin ederek takibe itiraz etmesi ve bu vekilin yargılamayı takip etmesi nedeniyle borçlu vekiline yapılan tebligatın geçerli ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernekler Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Siyasi Partiler Kanunu'nun 31. maddesi birlikte değerlendirilerek, siyasi partinin ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespiti davasında, teşkilatın bulunduğu yer mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevliliğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Siyasi partinin ilçe teşkilatının olağanüstü kongrelerini üst üste iki defa yapmaması nedeniyle kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin davada hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun dernekler kanununa atıfta bulunması ve derneklerin kendiliğinden sona ermesi halinde yetkili mahkemenin ilçe teşkilatının bulunduğu yer mahkemesi olması gözetilerek, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Büyükşehir statüsünde olmayan bir ilde, 2.000-3.000 TL arasındaki tüketici uyuşmazlığında, il tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68. maddesi ve ilgili yönetmeliğin, büyükşehir statüsünde olmayan illerde 2.000-3.000 TL arasındaki uyuşmazlıklarda da il tüketici hakem heyetine başvuruyu zorunlu tuttuğu, yerel mahkemenin aksi yöndeki direnme kararının ise bu düzenlemelere aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin nitelikli cinsel saldırı iddiasına ilişkin başvurusu üzerine, adli kolluk görevlisi olarak yetkili merci sıfatıyla suç şüphesini öğrenmesine rağmen, bunu Cumhuriyet savcısına bildirmeyip olayı kendiliğinden ve hukuka aykırı şekilde değerlendirerek mağdurenin mağduriyetine neden olması ve devletin adil yargılama yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketinin, sigortalısına ödediği tazminat tutarını rücuen siyasi partiden talep edebilmesi için, siyasi partinin sözleşmeden veya haksız fiilden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Özel Daire bozma kararına konu kararındaki gerekçeden farklı olarak 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesi uyarınca siyasi partinin otel ile yaptığı sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu nedenle partinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi, direnme kararının aslında yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun’un 7/2. maddesinin son cümlesindeki düzenlemeyle 7/2-b-1. maddesinde belirtilen fiillerin cezalandırılması için örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurunun aranmasına gerek olmadığı, bu fiillerin tek başına suçu oluşturduğu, aksi yorumun ifade özgürlüğüne müdahale teşkil edeceği ve kanun koyucunun amacına aykırı olacağı değerlendirilerek Özel Daire bozma ilamı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.