Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlamın İnfazı”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme ilamına göre tahliye işlemi yapılan taşınmazlardan market kısmının kira sözleşmesine konu olmadığı iddiasıyla yapılan tahliye şikayetinin kabulü üzerine, direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin, kesinleşmiş mahkeme ilamının hüküm fıkrasını yorumlayarak veya değiştirerek infaz yetkisi bulunmadığı, ancak icra dairesince yapılan infazın ilama uygun olup olmadığını denetleyebileceği ve gerektiğinde keşif yaparak ilama uygun infazı sağlayabileceği gözetilerek, eksik incelemeyle şikayetin kabulüne karar veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilama göre davalı Hazinenin, hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından mı yoksa diğer davalı ile birlikte mi sorumlu olduğu ve buna göre ilamın infazının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlamların infazında icra dairesinin ilamın hüküm fıkrasını esas alması, sınırlı yetkili icra mahkemesinin ise hükmü yorumlayamaması ve somut olayda hükmün davalı Hazinenin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm içermemesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yapılmasına dair ilamın icrasında, icra müdürlüğünün idareye müzekkere yazıp infazı sürüncemede bırakmasının şikayete konu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın icrası gereken kısmının hüküm bölümü olduğu, icra dairesinin ve mahkemesinin ilamın icrasını yorumlayarak belirleyemeyeceği, bu nedenle icra müdürlüğünün idareye müzekkere yazarak ilamın icrasını geciktirmesinin ve mahkemenin de bunu onamasının usule aykırı olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, tekerrüre esas alınan ilamın belirtilmemesi halinde infazda hangi ilamın esas alınacağı ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında CMK'nın 326/son maddesinin nasıl uygulanacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda açıkça gösterilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün varlığı halinde infaz aşamasında en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, tekerrüre esas alınamayacak nitelikteki veya tekerrüre esas geçmiş hükümlülüklerden en ağırı yerine başka bir hükümlülüğün hatalı olarak gösterilmesi halinde ise lehe temyiz varsa CMK 322 uyarınca hükmün düzeltilerek onanabileceği, aleyhe temyiz bulunmaması halinde ise hatalı uygulama sonucu oluşan koşullu salıvermeye eklenecek sürenin kazanılmış hak olarak korunacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine dayanak ilamda hükmedilen alacağın müteselsil sorumluluğu kapsayıp kapsamadığı ve buna göre düzenlenen ödeme emrinin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlamların sadece hüküm fıkrası ile sınırlı olarak infaz edilmesi gerektiği ve icra mahkemesinin hükmü yorumlayarak müteselsil sorumluluk gibi hükümde yer almayan bir hususu ilama ekleyemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli hırsızlık suçundan mahkum olan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması ve mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilip gösterilmeyeceği, aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrüre esas alınacak ilamın belirlenmesi, infazda hangi ilamın esas alınacağı, tekerrür için ek savunma hakkı verilip verilmeyeceği, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması halinde Yargıtay’ın nasıl bir karar vereceği ve hak yoksunluğuna ilişkin yasal düzenlemenin nasıl uygulanacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa infazda en ağır cezalı olanın esas alınacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanması için ek savunma hakkı gerektiği ancak adli sicil kaydının okunması ve sanığın kabulü halinde buna gerek kalmayacağı, şartları oluşmasına rağmen TCK’nın 58. maddesi uygulanmayan ve aleyhe temyiz bulunan hallerde Yargıtay’ın CMUK 322 uyarınca düzelterek onama yapabileceği, yerel mahkemece tekerrüre esas alınacak en ağır cezalı hükümlülük yerine başka bir hükümlülüğün esas alındığı durumlarda Yargıtay’ın en ağır cezayı esas alması gerektiği, TCK’nın 58. maddesi uygulandığında denetimli serbestlik tedbirine ayrıca hükmedilmesine gerek olmadığı, hükümde tekerrüre esas alınan ilam belirtilmese de infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınacağı ve TCK 53/3. maddesinin gözetilmemesi nedeniyle bozma kararı verilip hükmün CMK 322 uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilamda kanuni rehin hakkına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlamların infaz edilecek bölümünün hüküm kısmı olduğu, icra mahkemesinin yorum yoluyla ilamın hüküm kısmını değiştiremeyeceği ve takip dayanağı ilamda kanuni rehin hakkına ilişkin hüküm bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece sanık hakkında tekerrüre esas alınamayacak bir hükümlülük esas alınarak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi üzerine, Yargıtay Özel Dairesi'nin kazanılmış hakkı gözeterek en ağır cezayı içeren ilamı tekerrüre esas alıp hatalı gösterilen ilamı çıkararak hükmü düzelterek onamasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, tekerrüre esas alınamayacak veya en ağır olmayan bir hükümlülük esas alınarak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi halinde, lehe temyiz bulunsa dahi sanığın bu yanılgılı uygulamadan yararlanmasının önlenmesi ve kazanılmış hakkının korunması amacıyla, en ağır cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması gerektiği ve koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle eklenecek süreden fazla olamayacağı gözetilerek, Yargıtay Özel Dairesi'nin kararı bozulmuş ve yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilip gösterilmeyeceği, gösterilmesi gerekiyorsa lehe temyizde en ağır veya en hafif cezalı ilamın esas alınması gerekliliği, gösterilmesi gerekmiyorsa infazda hangi ilamın esas alınacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında TCK'nun 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesi gerektiğine dair bir hüküm bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gereğince infazda tekerrüre esas olabilecek birden fazla hükümlülük varsa en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, tekerrüre esas alınacak ilam kararda hatalı gösterilmişse lehe temyizde 1412 sayılı CMUK'nun 326/son ve 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddeleri gözetilerek koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin hatalı uygulama sonucu oluşan süreden fazla olamayacağı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, infaz aşamasında hangi ilamın esas alınacağı, aleyhe temyiz bulunmaması halinde CMUK 326/son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve tekerrür uygulanması için ek savunma hakkı verilip verilmeyeceği hususlarında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, infaz aşamasında birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunda CMUK m.326/son hükmünün uygulanacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanması için iddianamede talep edilmemişse ek savunma hakkı verilmesi gerektiği, ancak adli sicil kaydının okunması ve sanığın kabul etmesi halinde ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.