Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlam Hükmü”
- Uyuşmazlık: İşe iade davasından kaynaklanan ve eda hükmü içermeyen bir ilamın ilamlı icra takibine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti dışında kalan kısmının eda hükmü içermemesi ve ilamın bu haliyle tespit hükmü niteliğinde olması nedeniyle ilamlı icraya konu edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçit hakkı tesis edilen taşınmaza müdahale edilmesi nedeniyle sanığın resmen teslim olunan mala el konulması suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçit hakkına müdahalenin İİK m.343'te düzenlenen icra suçu kapsamında kaldığı ve bu suça bakma görevinin İİK m. 346 uyarınca icra mahkemesine ait olduğu, dolayısıyla yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilen ilamda İİK m.24’ün uygulanacağına dair hüküm bulunmaması halinde, icra müdürlüğünün bu maddeye göre işlem yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.24 hükmü uyarınca, ilamda açıkça belirtilmese dahi, aynen ifası mümkün olmayan ve para borcuna dönüşen bir taşınırın değerinin, haciz tarihi itibariyle icra müdürlüğünce belirlenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması ve borçlunun borcu olmadığının kesinleşmesi üzerine, İİK’nın 40/2 maddesi uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde, muhtıranın alacaklıya tebliğinden itibaren yasal faiz mi yoksa tahsil tarihinden itibaren avans faizi mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 40/2. maddesi gereğince, icra edilen ilamın bozulması ve borçlu olmadığının kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği, alacaklının iade yükümlülüğünün muhtıra tebliği ile başlayacağı ve temerrüdünün de bu tarihten itibaren gerçekleşeceği, bu nedenle yasal faizin muhtıra tebliğ tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket payının iptali ve davacıya ait olduğunun tespiti yönündeki ilamın ilamlı icraya konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit hükmü içeren ilamların doğrudan ilamlı icraya konu edilemeyeceği, zira İİK'nın 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen ilamlı icranın para borcu veya teminat verilmesine ilişkin eda hükümleri içeren ilamlar için öngörüldüğü gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, dayanak ilamda müşterek ve müteselsil sorumluluk hükmü bulunmaması halinde, borçluların borçtan eşit oranda mı yoksa ilamda belirtilen oranlarda mı sorumlu tutulacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında, dayanak ilamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü bulunmadığından hüküm kısmında adı geçen davalıların alacak kalemleri yönünden eşit olarak sorumlu oldukları belirtilmiş ve bu husus usuli kazanılmış hak niteliğinde olup mahkemenin bozma kararına aynen uyması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş mahkemesince apartman yönetimi aleyhine verilen ilama dayanarak, kat malikleri aleyhine ilamlı takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca apartman yöneticisinin kat maliklerini temsilen dava ehliyetine sahip olduğu ve ilama konu borcun yasal sorumlusunun kat malikleri olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kat malikleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin şikayetin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul masraflarının davalı baba tarafından karşılanması hükmünün icrası mümkün olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul masraflarının, belirli bir miktar içermemesi ve her ay değişkenlik gösterebilmesinden dolayı, tek taraflı olarak belgelendirilerek icra takibi yapılamayacağı ve ilam hükmünün infazının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş boşanma ilamında yer alan taşınmazların çocuk adına tesciline ilişkin hükmün uygulanmaması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma ilamında yer alan tescil hükmünün tapu iptali ve tescil davası açılmasını gerektirmediği, davacının öncelikle ilam hükmünün icrası yoluna başvurması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.