Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlam Niteliğinde Belge”
- Uyuşmazlık: Arabuluculuk sonucu düzenlenen anlaşma belgesinin ilam niteliğinde olup olmadığı ve davacının bu belgeye dayanarak başlattığı ilamsız icra takibinde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk tutanağının sadece vekiller tarafından imzalanması ve icra edilebilirlik şerhi taşımaması nedeniyle ilam niteliğinde olmadığı, bu nedenle davacının ilamsız icra takibine başvurmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirmesinin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı nüfus cüzdanının, yenisinin çıkarılması nedeniyle hükümsüz hale geldiği ve belge vasfını yitirdiği, bu nedenle de eylemin TCK'nın 205. maddesinde düzenlenen resmi belgeyi bozma suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlam niteliğindeki belgeye dayalı olarak başlatılan icra takibinde, takip talebinde istenen para biriminin ilamdaki para birimine aykırı olması nedeniyle takibin kısmen iptal edilip icra emrinin düzeltilmesine ilişkin kararın temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde istenen alacağın, takip dayanağı ilam niteliğindeki belgede belirtilen para birimine aykırı olması ve icra emrinin düzeltilmesinin ilama aykırı takip talebini ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin icra emrini düzeltme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında taraflar arasında imzalanan ve yoksulluk nafakasının artırılmasını düzenleyen protokolün ilâmlı icra takibine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olan yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin, boşanma davası sonrasında taraf avukatları ve müvekkilleri tarafından imzalanan protokolde, karşılıklı edimler net ve koşulsuz olduğundan, protokolün İİK'nın 38. maddesi anlamında ilâm niteliğinde olduğu ve ilâmlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maliyeye ıslak imzalı ve gerçeğe uygun düzenledikleri maaş bordrolarını gönderdikleri, ancak bankaya gönderilen ve üzerinde elektronik imza bulunmayan e-postaların resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına dayanılarak yapılan icra takibinde borcun ödenmemesi üzerine doğrudan iflas kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 177/4. maddesinin "ilam"dan bahsetmesi, arabuluculuk anlaşma tutanağının ise ilam niteliğinde belge sayılması ve iflas hukukunun kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle arabuluculuk anlaşma tutanağı ile doğrudan iflas yoluna gidilemeyeceği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazın tahliyesi için çıkarılan tahliye emrine karşı yapılan şikayette, şikayetçinin taşınmazı iflas tarihinden önce resmi bir belgeye dayalı olarak işgal ettiğini ispatlayıp ispatlayamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 135/II hükmü uyarınca, taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapılmış resmi bir belgeye dayanarak işgal ettiğini ispat yükü şikayetçide olup, şikayetçinin sunduğu kira sözleşmesinin adi yazılı belge niteliğinde olması ve resmi belge niteliği taşımaması gözetilerek mahkemenin tahliye emrinin iptaline ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanının resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacak şekilde aldatıcı nitelikte olup olmadığı ve bu konuda eksik araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte belgenin aldatıcı nitelikte olması gerektiği, ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanının aldatıcı niteliğinin tespiti için belgenin suretinin incelenmesi, ibraz edildiği kişilerin dinlenmesi gibi delillerin değerlendirilmesi gerektiği, dosya kapsamında bu yönde bir inceleme yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, sahte olduğu anlaşılan bir üniversite diplomasını ihale şartnamesini yerine getirmek için kullanması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu diplomanın, sahteliği ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte ve resmi kurum görevlilerince yapılan araştırma mutat bir uygulama kapsamında bulunmadığından, belgenin iğfal kabiliyeti haiz ve hukuki sonuç doğurucu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın düzenlediği belgenin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte olması ve aldatma kabiliyetinin bulunması, belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi nedeniyle eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sayıştay kararlarının ilamlı icra yoluyla takibe konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sayıştay'ın hesap sorumlularının işlemlerini kesin hükme bağlama görevinin yargısal bir faaliyet olduğu, verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden yargı kararı niteliğinde olduğu ve bu kararların İİK'nın 38. maddesi kapsamında olmasa dahi eda hükmü içermesi nedeniyle ilamlı takip yoluyla tahsil edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.