Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlamlı İcra”
- Uyuşmazlık: İş mahkemesince apartman yönetimi aleyhine verilen ilama dayanarak, kat malikleri aleyhine ilamlı takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca apartman yöneticisinin kat maliklerini temsilen dava ehliyetine sahip olduğu ve ilama konu borcun yasal sorumlusunun kat malikleri olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kat malikleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin şikayetin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak menfi tespit (istirdat) ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin ilamların, İİK'nın 72/5. maddesi gereğince icranın eski hale getirilmesi için kesinleşmesi gerektiği ve ilamın fer'ileri de aynı kurala tabi olduğundan, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Menfi tespit ve istirdat davası sonucu davacı lehine verilen ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, her ne kadar menfi tespit ve istirdat davası olarak açılmış olsa da, ilamda dava tarihi itibariyle fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, ilam İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre açılan istirdat davasına ilişkin olduğu ve bu durumda ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılan bir davada, ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu içerip içermediği ve alacağın muaccel olup olmadığı hususunda direnme kararı verilmesi üzerine, bu kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında ipoteğin kayıtsız şartsız para borcu içermediği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilirken, Özel Daire’nin bozma kararında ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu ve takibin devamı gerektiği belirtilmiş, mahkeme ise bozma sonrası alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle direnme kararı vermiş olduğundan, direnme kararının yeni bir gerekçeye dayandığı ve usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bu nedenle de temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması ve borçlunun borcu olmadığının kesinleşmesi üzerine, İİK’nın 40/2 maddesi uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde, muhtıranın alacaklıya tebliğinden itibaren yasal faiz mi yoksa tahsil tarihinden itibaren avans faizi mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 40/2. maddesi gereğince, icra edilen ilamın bozulması ve borçlu olmadığının kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği, alacaklının iade yükümlülüğünün muhtıra tebliği ile başlayacağı ve temerrüdünün de bu tarihten itibaren gerçekleşeceği, bu nedenle yasal faizin muhtıra tebliğ tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat Malikleri Yönetimi'ne karşı açılan bir iş davasında, ilamın kat maliklerinden alacağın tahsiline dair hüküm içermesi nedeniyle, ilamlı icrada borçlunun yönetim mi yoksa kat malikleri mi olarak gösterilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İş mahkemesi ilamında, alacağın kat maliklerinden tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, davalı taraf olarak Kat Malikleri Yönetimi'nin yer alması ve hükmün yönetime karşı kurulmuş olması nedeniyle, icrada borçlunun kat malikleri değil yönetim olarak gösterilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket payının iptali ve davacıya ait olduğunun tespiti yönündeki ilamın ilamlı icraya konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit hükmü içeren ilamların doğrudan ilamlı icraya konu edilemeyeceği, zira İİK'nın 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen ilamlı icranın para borcu veya teminat verilmesine ilişkin eda hükümleri içeren ilamlar için öngörüldüğü gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilamın temyizen bozulması üzerine, bozmaya uyan mahkemece verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi gerekirken, yeni bir takip başlatmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.40 uyarınca ilamın bozulmasıyla ilk takibin durduğu, usul ekonomisi ilkesi gereğince bozmaya uyan mahkemece verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi ve fark alacak için borçluya icra emri göndermesi gerektiği, aksi halde yeni bir takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırı olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tebliğinden önce davacı vekili tarafından kararın UYAP'tan alınarak ilamlı icra takibine başlanması nedeniyle, icra takip tarihinin tebliğ tarihi sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat kanuni bir zorunluluk olup, icra takibine başlama tebliğ yerine geçmediğinden ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kararın kendisine tebliğinden sonraki iki haftalık süre içerisinde yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tespit hükmü içeren ilamların ilamlı icraya konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın sadece hüküm fıkrasının icraya konulabileceği, tespit hükmü içeren ilamların doğrudan ilamlı icraya konu teşkil edemeyeceği ve icra mahkemesinin ilamın icraya konulabilir kısmını yorum yoluyla belirleyemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, mahkeme ilamında hükmedilen "reeskont faizi"nin, 5335 sayılı Kanun ile değişik 3095 sayılı Kanun'daki yasal faiz oranı üzerinden mi yoksa TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı orandan mı hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın hüküm fıkrasında faize ilişkin hükmün açıkça "reeskont faizi" olarak belirtilmiş olması ve icra dairesinin veya mahkemesinin ilamın hüküm fıkrasını yorumlayarak değiştirme yetkisinin bulunmaması, hükmün aynen icrası gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediği durumda, alacağı banka/kredi kuruluşundan devralan varlık yönetim şirketinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıp başlatamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı maddesinin yalnızca banka ve kredi kuruluşları için geçerli olduğu, varlık yönetim şirketlerinin bu maddeye dayanarak ilamlı icra takibi başlatamayacağı, ancak ipoteğin kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermemesi halinde ilamsız takip yoluna başvurabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.