Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmza İnkarı”
- Uyuşmazlık: İcra takibine dayanak yapılan çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına ilişkin itirazın incelenmesinde, mahkemenin izleneceği usul ve ispat yükünün kime ait olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmza inkarı durumunda ispat yükünün çeki elinde bulunduran alacaklıda olduğu, mahkemenin ise HUMK m.309 ve İİK m.68/a hükümlerine göre öncelikle uygulamaya elverişli imzalarla karşılaştırma yapılması, ardından gerekirse istiktaba başvurulması gerektiği ve tüm bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 68/a ve HUMK m. 309 uyarınca imza inkarında ispat yükünün alacaklıda olduğu, mahkemece davalıdan emsal imzaların bulunduğu yerlerin tespiti için süre verilmesi ve toplanan imzaların bilirkişi incelemesine tabi tutulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya emanet olarak bırakılan paranın iadesi talebiyle açılan davada, davalıya ait olduğu iddia edilen ve arkasında alacak miktarının yazılı olduğu kartvizitin geçerli bir delil olup olmadığı ve davalının imza inkarı yapıp yapmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafça kartvizitteki imzanın inkar edildiğinin ve imza incelemesi talebinde bulunulduğunun anlaşılması, ayrıca davacının da imza incelemesi talebinde bulunması karşısında, kartvizitteki imzanın kime ait olduğunun tespiti için imza incelemesi yapılmadan karar verilmesinin eksik inceleme sonucu hukuka aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte borçluların itirazlarının borca mı yoksa imzaya mı itiraz niteliğinde olduğu ve davacı şirketin imza itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlular M.A. ve F.H.'nin itirazının borca itiraz niteliğinde olup takibin bu itiraz üzerine durdurulduğu, bu nedenle İİK m. 169/a-6 uyarınca sadece tazminata hükmedilebileceği, imzaya itirazda ise bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz işlemi sırasında borçlu şirket yetkilisinin borcu kabul etmesinin, daha sonra kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığında imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haciz işleminin asıl takipten önce yapılan, ayrı bir hukuki işlem olduğu ve bu sırada yapılan ikrarın harici ikrar niteliğinde olup HUMK m. 236/son gereği başka delillerle teyit edilmedikçe bağlayıcı sayılamayacağı, dolayısıyla borçlunun ödeme emri tebliğiyle birlikte doğan imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek mahkemenin imzaya itirazı kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacıya ait olduğu iddia edilen bonolarla başlattığı icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, ceza soruşturması kapsamında alınan kriminal raporun hukuk davasında hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın imza inkarı ve sahtelik hükümleri uyarınca, ceza soruşturması sırasında alınan ve davalı tarafın dahi katılımının sağlanamadığı, karşılaştırmaya elverişli imza örneklerinin ilgili yerlerden getirtilmediği ve sadece huzurda alınan örneklerle yapılan kriminal raporun, hukuk davasında hükme esas alınmak için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe itiraz üzerine yapılan yargılamada, borçlunun imza inkarı davasında icra mahkemesince hükme esas alınan karşılaştırma imzasının geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3 ve 68/a’ya göre, imza inkarı durumunda HUMK’nın bilirkişiye ilişkin hükümleri ile HUMK m. 309/2, 3 ve 4 ile 310, 311, 312’nin uygulanması ve bu maddelere göre de mahkemenin ancak resmi ya da hasbelmemuriye düzenlenmiş veya tarafların kabul ettiği belgeleri karşılaştırma imzası olarak kullanabileceği; aksi halde borçlunun imza atmadığını ispat yükü alacaklıda olmasına rağmen borçludan ispat istenmesinin ispat yükünü haksız olarak tersine çevirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarına ilişkin davada, davacının ücret bordroları ve puantaj kayıtlarındaki imzaların inkarı üzerine, mahkemenin nasıl bir yol izlemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına rağmen, davacının imza örneklerini vermemesi nedeniyle imza inkarı hususunda inceleme yapılmadan, bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına dair itirazın reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, alacaklının ispat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükümlülüğünün, senedi elinde bulunduran ve takibe girişen alacaklıda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir yargıya varılamaması ve alacaklının ispat için ek bilirkişi incelemesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu bonodaki imzaya itiraz davasında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün kimde olduğu ve sahtecilik iddiasıyla açılan ceza davasının imzaya itiraz davasına etkisinin ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonodaki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün alacaklıda olduğu, mahkemenin bu ispat yükünü borçluya yüklemesinin ve sahtecilik iddiasıyla ilgili ceza davasının sonucunu beklemeden karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.