Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmza İtirazı”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlu şirketin senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla yaptığı imzaya itirazının kabul edilip takibin durdurulması.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket yetkilisinin, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemelerinde istiktap imzalarıyla uyumlu olan örnek imzaları esas alınarak takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığının tespit edilmesi ve imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün alacaklıda olması gözetilerek, yerel mahkemenin imzaya itirazını kabulüne ve takibin durdurulmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte borçluların itirazlarının borca mı yoksa imzaya mı itiraz niteliğinde olduğu ve davacı şirketin imza itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlular M.A. ve F.H.'nin itirazının borca itiraz niteliğinde olup takibin bu itiraz üzerine durdurulduğu, bu nedenle İİK m. 169/a-6 uyarınca sadece tazminata hükmedilebileceği, imzaya itirazda ise bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine yapılan borca ve imzaya itirazın reddine ilişkin yargılamada, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların, imzaya itirazla çelişen borca itirazlarının (bononun satış sözleşmesine bağlı teminat olarak verildiği iddiası) imzayı inkâr etmedikleri anlamına geldiği, ayrıca icra mahkemesi ve istinaf mahkemesince bononun teminat senedi olduğunun kanıtlanamadığı ve takibin muvakkaten durdurulduğu, borca itirazın reddolunduğu ve alacaklının talebi de bulunduğu gözetilerek, İİK'nın 169/a-6. maddesi gereğince alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz işlemi sırasında borçlu şirket yetkilisinin borcu kabul etmesinin, daha sonra kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığında imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haciz işleminin asıl takipten önce yapılan, ayrı bir hukuki işlem olduğu ve bu sırada yapılan ikrarın harici ikrar niteliğinde olup HUMK m. 236/son gereği başka delillerle teyit edilmedikçe bağlayıcı sayılamayacağı, dolayısıyla borçlunun ödeme emri tebliğiyle birlikte doğan imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek mahkemenin imzaya itirazı kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte borçlunun imzaya itirazı üzerine açılan davada, imzanın borçluya ait olup olmadığının ispat yükünün kimde olduğu ve borçlunun küçük harflerle yazı yazamadığını beyan etmesi durumunda mahkemenin nasıl bir yol izlemesi gerektiği hususlarında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun imzaya itiraz davasında ispat yükünün alacaklıda olduğu, alacaklının imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlayamaması ve borçlunun imza incelemesi için gerekli örnekleri sunma yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itirazın kabulü halinde, senedi takibe koyan alacaklının ağır kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı bankanın, borçlu şirketin temlik cirosu ile eline geçen çekteki imzanın, şirket yetkilisinin imzası ile benzerlik göstermesine rağmen, imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çeki kabul ederek takibe koymasında ağır kusurlu olduğu ve bu nedenle borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun imzaya itirazının yasal beş günlük süre içerisinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş günlük yasal süre içerisinde imzaya itiraz edilmediği ve usulsüz tebliğ iddiasının da yasal süresinde ileri sürülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı icra takibinde borçlunun imzaya itiraz etmesi üzerine, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün kimde olduğu ve sahtecilik iddiasıyla açılan ceza davasının imzaya itiraz davasına etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün alacaklıda olduğu, mahkemenin bu yükü borçluya yüklemesinin ve ceza davasının sonucunu beklemeden eksik inceleme ile davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibinde borçlunun imzaya itirazı üzerine yapılan bilirkişi incelemelerinde çelişkili raporlar ortaya çıkması nedeniyle imza itirazının kabul edilip takibin durdurulması kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin çelişkili bilirkişi raporlarına rağmen, ilk raporu esas alarak ve kendi önceki kararıyla çelişki oluşturacak şekilde imza itirazının kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.