Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnhisari Lisans”
- Uyuşmazlık: Davalıya ait "Sosan" markasının davacıların sahip olduğu benzer markalara tecavüz edip etmediği ve hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği ile davalı tarafından kullanılan ürünlerin haksız rekabete yol açıp açmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markanın davacı markalarla benzerlik taşımasına ve aynı sınıfta tescilli olmasına rağmen, davacıların gerçek hak sahipliğini ve davalının kötü niyetini ispatlayamamaları, davalının ise önceki kullanım hakkını ortaya koyması gözetilerek, yerel mahkemenin davacı markanın hükümsüzlüğüne ve haksız rekabet iddiasının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının "İçi boş profiller için konektör (bağlaç)" isimli patentli ürününe tecavüz edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ürünün davacıya ait patent belgesinin koruma kapsamında olduğunun tespit edilmesi ve davalı kullanımlarının tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun belirlenmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı marka başvurusuna karşı davalı şirket tarafından davalı TPE nezdinde yapılan itirazın, 556 sayılı KHK ve Yönetmeliği hükümlerine göre itiraz edebilecek kişiler, süre ve usul açısından gerekli şartları taşıyıp taşımadığı ve buna bağlı olarak TPE-YİDK kararının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, itiraz dilekçesini ve harcını TPE kararını öğrendiği tarihten itibaren iki aylık yasal süre içinde TPE’ye sunmuş olması ve marka devri sicile tescil edilmemiş olsa dahi itiraz edenin ilgili kişi sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin TPE-YİDK kararını iptal eden kararına direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından satışa sunulan ürün ambalajının, davacının lisans hakkına sahip olduğu tasarım tesciline tecavüz teşkil edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesiyle tescilli tasarım haklarının SMK ile özel olarak korunduğu ve haksız rekabet hükümlerinin SMK hükümleri yanında ayrıca uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının haksız rekabetin tespiti ve men'i yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin marka başvurusunun, davalı şirketin tescilli markalarıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davacının müktesep hakkının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin marka başvurusunun, daha önce tescil ettirdiği ve kullandığı “...” ibareli markalarının devamı niteliğinde bir seri marka oluşturduğu, davalı şirketin markasına yanaşma amacı taşımadığı ve davacının “...” ibaresi üzerinde müktesep hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararını onayan direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın davacıya devri veya hükümsüzlüğünün tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının daha önce tescilli markasını kötüniyetle kendi adına tescil ettirdiği ve davacının marka üzerindeki gerçek hak sahipliğinin bulunduğu gözetilerek, davalı adına tescilli markanın davacıya devrine, maddi ve manevi tazminat isteminin ise reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının "MARMARİS BÜFE" ibaresini kullanmasının davacının tescilli "MARMARİS BÜFE A.N.S." markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının markayı kullanım şeklinin davacının markasının asıl unsuru olan "MARMARİS BÜFE" ibaresini çağrıştırıp çağrıştırmadığının ve iltibasa yol açıp açmadığının tespit edilmesi gerektiği, bu hususların tespiti halinde davalının eyleminin marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının "HEPİDO" ibaresini internet sitesindeki bir sekmede kullanmasının davacıların 35. sınıfta tescilli "HEPİDO" markasına tecavüz oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının internet sitesinde "HEPİDO" ibaresini kullanmasının 35. sınıftaki mal ve hizmetlerde kullanım olarak değerlendirilemeyeceği ve davacıların marka hakkına tecavüz teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafın, davalı şirketin tescilli markalarının kendi tescilli markasıyla benzerlik teşkil ettiğini ve bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü marka hükümsüzlüğü davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalı şirkete ait "BEREKET FX" markasının davacı şirketin daha önce tescilli "BEREKET" markası ile karıştırılma ihtimali olduğunu kabul ederek kısmi hükümsüzlüğüne karar vermesi, diğer markalar bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığına hükmetmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu kararı onaması üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemelerin vakıa ve hukuki değerlendirmelerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Bir müzik eserinin otel gibi umuma açık bir yerde izinsiz çalınması durumunda, telif hakkı sahibinin meslek birliği tarafından Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca talep edilebilecek bedelin hesaplanma yöntemi ve hükmün ilanına karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK’in 76/2. maddesinin, sadece tespit edilen eserin değil, telif hakkı sahibi meslek birliğine yetki veren tüm fonogram yapımcılarının eserlerinin izinsiz kullanıldığı karinesini oluşturmadığı, mahkemenin bu maddeye yanlış yorum yaparak tüm eserler üzerinden hesaplama yaptığı ve ayrıca FSEK’in 68/1. maddesi gereğince bedele hükmedilmesiyle taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğu için hükmün ilanına karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, müdürlüğünü yaptığı otelin lobisinde ve odalarında müzik yayını yapması eyleminin, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Televizyon kuruluşlarınca yapılan yayın içeriğine müdahale yetkisi ve imkânı bulunmayan sanığın, yayın akışında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunan eserlerin kullanılacağını bilmeyerek televizyon yayınını müşterilere sunması nedeniyle, suça konu musiki eserlerinin umumi mahalde son tüketiciye kasten temsil ve iletimi sağlanmadığından, suçun manevi unsuru oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.