Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İrade Açıklaması”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin, kiralananın ayıplı olması sebebiyle kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı, fesih halinde ödenen kiraların ve yapılan masrafların iadesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin ticari bir şirket olması ve basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olması, kiralananın inşaat halinde olduğunu bilerek sözleşme imzalaması ve bu hususu kira sözleşmesini fesih sebebi yapmasının sözleşmesel yükümlülüklerinden kurtulmak için bir yol olarak kullanması nedeniyle fesih hakkını kullanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara yönelik eylemlerinin tehdit ve kasten yaralama suçlarını ayrı ayrı mı yoksa tek bir kasten yaralama suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tehdit içeren sözleri sarf ettikten sonra eylemine devam ederek mağdurları av tüfeği ile yaralamasının, tehdit suçunun kasten yaralama suçuna irade açıklaması niteliğinde olduğu ve eylemlerin bir bütün olarak kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, taşınmazının bir kısmını satma iradesi varken hatayla tamamını devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hatayı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde davalıya sözleşmeden dönme iradesini bildirdiğinin tanık beyanıyla sabit olması ve davacının satış iradesi dışında kalan kısım için davanın kabulü gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, vekil aracılığıyla aldığı taşınmazın, kendisine gösterilen taşınmaz olmadığını iddia ederek, tapu iptali ve bedel iadesi talebiyle açtığı davada, hileye dayalı davanın reddine ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekilin hileli eylemi sonucu aldığı iddia edilen taşınmazın, basit bir araştırmayla tespit edebileceği farklı bir taşınmaz olduğu, hile iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı ve bu durumda keşif yapılmasının sonuca etkili olmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve fesih tarihinden sonraki kira bedellerinin ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın iskân ruhsatının ve güçlendirme ruhsatının olmaması, ayrıca binanın depreme dayanıklılığına ilişkin ciddi şüphelerin bulunması, kiralananın sözleşme amacına uygun kullanılmasını engelleyen hukuki ve maddi ayıplar oluşturduğu, ayrıca bu ayıpların kiracı ve çalışanlarının sağlığı için ciddi bir tehlike yarattığı gözetilerek kira sözleşmesinin kiracı tarafından haklı feshedildiğine ve kiralayanın fesih tarihinden sonraki kira bedellerini talep edemeyeceğine karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki hacizler nedeniyle devrin mümkün olmaması halinde, davacı adına tescil kararı verilip verilemeyeceği ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, davacının taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmemiş olması ve mahkemenin, taşınmaz üzerindeki takyidatlara rağmen davacı adına tescil kararı vermesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle tapu iptali ve tescil talebini reddetmesi ve tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş uyuşmazlıklarında arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihin, davalı işverenin temerrüt tarihi sayılıp sayılmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk son tutanağının, arabulucuya başvuran tarafın diğer tarafa karşı yönelttiği “alacaklarının ödenmesi talebini içeren kesin bir irade açıklaması” niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalı işverenin, dava konusu edilen kıdem tazminatı dışındaki işçilik alacakları bakımından arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihte temerrüde düştüğü gözetilerek, uyuşmazlık bu yönde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile alınan ancak teslim edilmeyen konut sebebiyle, ödenen bedelin arsa sahiplerinden iadesi talebi üzerine arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan satış vaadi ve hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesinin, arsa sahiplerinin paylarının brüt satış bedeli üzerinden ödenmesi kararlaştırılması ve zarar sorumluluklarının bulunmaması, ayrıca sözleşmede ortak amaca erişmek için ortak çaba ve gayret göstereceklerine dair hüküm veya irade açıklaması olmadığından adi ortaklık değil, gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sebeple sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davada, ehliyetsizlik iddiası yanında vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine de dayanılıp dayanılmadığı ve bu iddiaya ilişkin araştırma yapılması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava ve cevaba cevap dilekçelerinde yalnızca ehliyetsizlik hususuna dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasının ise yargılamanın ilerleyen safhalarında ileri sürülerek iddianın genişletildiği ve HMK 141. maddesi uyarınca bu iddianın dinlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiasına dayalı hisse devir işlemlerinin hükümsüzlüğüne ilişkin davada, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ehliyetsizlik nedeniyle kesin hükümsüz olan bir sözleşmenin geçersizliğinin her ilgili tarafından ileri sürülebileceği, davacının da murisin varisi olarak bu davayı açmakta hukuki yararının ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmasında hak düşürücü süreye uyup uymadığı ve davanın pasif husumet yönünden reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hem taşınmazın devri ile dava tarihi arasında geçen kısa süre, hem de davalının davacının oğlu olması nedeniyle dava sürecini kolaylıkla öğrenebileceği hususları gözetilerek, davalıya yapılan tebligatın yeni malike de tebliğ edilmiş sayılabileceği ve davacının sözleşmeden dönme iradesini davalıya bildirip bildirmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesinin pasif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmeden dönme iradesini davalıya Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde ilettiği ve iptal beyanının herhangi bir şekle tabi olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.