Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İrade Beyanı”
- Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan asgari alım taahhüdüne aykırılık nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşme süresince bu hükme dayanmaktan imtina etmesi nedeniyle reddedilmesi üzerine, bu durumun davalıda haklı bir güven oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmenin ilk yılındaki eksik alıma itiraz etmesine rağmen, davalının bu hükmün yerine getirilemeyeceği yönündeki cevabına rağmen, sözleşmeyi feshetmeyip 9 yıl boyunca cezai şart talebinde bulunmadan ticari ilişkiye devam etmesi, davalıda cezai şart hükmünün uygulanmayacağı konusunda haklı bir güven oluşturduğu ve davacının bu tutumuyla çelişen bir davranışta bulunmasının hukuken korunamayacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bayinin, bayilik sözleşmesi süresince eksik LPG alımı nedeniyle, sözleşme eki satış taahhütnamesinde öngörülen cezai şartı ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, bayinin sözleşme süresince eksik alımlarına rağmen eksik alıma ilişkin herhangi bir ihtarname göndermeyip, bayilik ilişkisini devam ettirmesi ve ürün bedellerini ihtirazı kayıt koymadan kabul etmesiyle cezai şart hükmünden zımnen feragat ettiği ve bu durumun davalı bayide haklı bir güven oluşturduğu, davacının bu tutumuyla çelişen şekilde sözleşme sonunda cezai şart istemesinin çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı bayiinin sözleşmede belirlenen asgari alım miktarını karşılamadığı gerekçesiyle sözleşmenin devamı sırasında kâr kaybı talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı bayinin yıllık asgari alım taahhüdüne uymaması durumunda her yıl sonunda çekince koymadan mal vermeye devam ederek davalıda kâr kaybı talebinde bulunulmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, bu nedenle davacının çelişkili davranış yasağı gereğince kâr kaybı talebinde bulunamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akaryakıt bayilik sözleşmesinde, bayi tarafından kota doldurulamaması sebebiyle, sözleşme süresi boyunca cezai şart uygulanmamışken, sözleşme sonunda cezai şartın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmenin ilk yılındaki kota ihlali için ihtarname göndermesine rağmen, davalının kotayı dolduramayacağına dair cevabi ihtarnamesine rağmen sözleşmeyi 9 yıl boyunca ifaya devam etmesi ve cezai şartı uygulamaması, davalıda cezai şart hükmünün uygulanmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, davacının bu davranışının çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu ve dürüstlük kuralı gereği bu talebinin reddi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan hisse devri ve borç tasfiye protokolüne ekli hesap tablosundaki rakamlardaki farklılıkların hesap hatası mı yoksa esaslı hata mı olduğu, protokolde imzası bulunan tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği ve protokolde belirtilen bir alacağın ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan ve taraflarca ödeneceği kabul edilen miktar ile daha sonra iddia edilen miktar arasındaki farkın büyüklüğü, hesap hatası olarak nitelendirilemeyecek kadar önemli bir fark olduğundan ve bu durumun esaslı bir hata olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, ayrıca protokolde imzası bulunan tanıkların beyanlarının da dikkate alınması gerektiğinden ve davalı vekilinin bir alacak kaleminin ödenmediği yönündeki kabulünün de değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların tapulu bir taşınmazı devrederken, aslında bitişiğindeki tapusuz taşınmazı devretmek istedikleri ve bu nedenle satış sözleşmesinde irade bozukluğu nedeniyle hata bulunduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazın tamamını bilerek ve isteyerek devrettiği, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki farkın ve tanık beyanlarının tek başına irade bozukluğuna dayalı hatayı kanıtlamadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, daha önce açılıp HUMK 409. madde gereğince açılmamış sayılan davada talep edilen miktarın, sonraki davada artırılarak istenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın bölünemez nitelikte olduğu ve ilk davada talep edilen miktarın zarar görenin iradesini ortaya koyduğu gözetilerek, açılmamış sayılan ilk davada beyan edilen miktarın üzerinde manevi tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, vekil aracılığıyla aldığı taşınmazın, kendisine gösterilen taşınmaz olmadığını iddia ederek, tapu iptali ve bedel iadesi talebiyle açtığı davada, hileye dayalı davanın reddine ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekilin hileli eylemi sonucu aldığı iddia edilen taşınmazın, basit bir araştırmayla tespit edebileceği farklı bir taşınmaz olduğu, hile iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı ve bu durumda keşif yapılmasının sonuca etkili olmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının açtığı manevi tazminat davasından, hukuki haklarını saklı tutarak vazgeçtiğini belirten dilekçesinin feragat mi yoksa davanın takipsiz bırakılması mı olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dilekçesinde hukuki haklarını saklı tuttuğuna dair ifadesi ve karar oturumundaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, bu dilekçenin feragat değil, davanın takipsiz bırakılmasına yönelik bir irade beyanı olarak yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında miras bırakanların taşınmazlarını haricen sattıklarına dair beyanda bulunmaları üzerine yapılan tescil işleminin muris muvazaası olarak nitelendirilip iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti sırasında yapılan temliklerde Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartının, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 32/b maddesi uyarınca aranmayacağı ve davacı murislerinin tapu sicil memuru huzurunda bir irade açıklamasında bulunmadıkları gözetilerek 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.