Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İradi İade”
- Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacıya yaptığı 60.000 TL ödemenin avans niteliğinde olup olmadığı ve davacının bu parayı fesih tarihine kadar iade etmemesinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi için yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan ödemenin yasal avans koşullarını taşımadığı, davacının genel müdür olması ve işveren vekili sıfatıyla sahip olduğu yetkiler ile iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar kendisine ödenen parayı iade etmeyip iradi bir davranışta da bulunmamasının doğruluk ve bağlılığa aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine ve ilk derece mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği hırsızlık suçundan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, henüz şikayetçi ortaya çıkmadan ve hakkında kovuşturma başlamadan önce, kolluk kuvvetlerine suç eşyasını çaldığı yeri göstererek, mağdura iade etmesi ve bu hareketinin suçunun ortaya çıkacağını bilmesine rağmen kendi iradesiyle gerçekleşmesi, pişmanlığını ortaya koyduğundan, TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinden sonra haciz konulan hesaptan borcun ödenmesi ve haczin kaldırılmasının, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin, açıkça itiraz ve şikâyetten vazgeçilmeksizin, itiraz ve şikâyeti konusuz kılmayacağı, şikayet tarihinden sonra haczedilen hesaptan borcun ödenmesinin haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığı ve borçlunun haczedilmezlik şikâyetinin kabulü halinde ödenen paranın iadesini talep edebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözleşmeye aykırı yakıt tesliminden kaynaklanan tazminat davasında, ayıplı ifa hükümlerinin mi yoksa sözleşmede kararlaştırılan özel hükümlerin mi uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan sözleşmede, standartlara uygun olmayan yakıt teslimatı halinde bedelin ödenmeyeceği ve yüklenicinin herhangi bir hak talebinde bulunamayacağının kararlaştırılmış olması gözetilerek, mahkemenin ayıplı ifa hükümlerini uygulaması hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan hükümlü hakkında, 5237 sayılı TCK'ya göre tespit edilen 7 ay 15 gün hapis cezası ile 765 sayılı TCK'ya göre verilen 6 ay 55 gün hapis cezasından hangisinin lehe olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun tamamlanmamış olması ve pişmanlığa dayalı bir iade veya tazmin söz konusu olmadığından 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı, 765 sayılı TCK'nın 523. maddesindeki iade ve tazmin hükümlerinin ise uygulanabileceği ve bu durumda 765 sayılı TCK'ya göre verilen cezanın daha lehe olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yağma suçundan sanıkların kolluk kuvvetleri geldikten sonra suça konu senetleri teslim etmeleri karşısında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suça konu senetleri kolluk kuvvetleri eve geldikten sonra teslim etmeleri, olay mahallinden kaçma veya senetleri gizleme imkanlarının bulunmaması, senetlerin basit bir üst aramasıyla bulunabilecek olması, sanıkların suçlamayı kabul etmeyip pişmanlık gösteren bir tutum ve davranış sergilememeleri ve mağdurun şikayetinden vazgeçmesinin sanıkların pişmanlık gösterdikleri anlamına gelmemesi gözetilerek, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine dair yerel mahkeme direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yağma suçundan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suça konu malı sattıkları kuyumcunun zararının giderilmemiş olması, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, sanıkların mağdurun zararını gidermek için girişimde bulunmaları ve mağdurun zararının giderilmesiyle sanıkların pişmanlıklarının ortaya çıktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığının kesilmesine dair açtığı davanın, aylığın bağlanmasıyla konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aylığının dava devam ederken bağlanması ve davacı vekilinin de bu durumu mahkemede beyan etmesiyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşverenin, işçiye verdiği avansı geri ödememesi nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesinin haklı neden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, işverenden aldığı yüksek miktardaki avansı uzun süre geri ödememesi ve zimmetinde bulundurmasının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendi uyarınca ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hal teşkil ettiği ve işverene haklı fesih nedeni verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asgari süreli belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi nedeniyle işçinin kalan süre ücretini talep etmesi üzerine, sözleşmedeki hükmün cezai şart olarak nitelendirilmesi ve feshin haklı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin feshine kadar geçen süreçte işverenden aldığı avansı iade etmemesinin işverene haklı fesih nedeni oluşturduğu, sözleşmedeki cezai şart hükmünün ise işverenin haklı fesih hallerini kapsamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının eşi ile yaptığı inançlı işlem nedeniyle, davalıya devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davada, Özel Daire’nin ilk bozma kararına uyulmasının davalı lehine kazanılmış hak doğurup doğurmadığı hususunda Hukuk Genel Kurulu’nun görüş birliği sağlayamaması.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararında, davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğu ve davalıya yemin teklifinde bulunulmasının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bu kararın davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı, iddianın hileye dayalı olduğu ve bu nedenle ilk bozma kararının maddi hataya dayandığı; maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, bu nedenle de Özel Daire'nin ikinci bozma kararına uyularak hile yönünden inceleme yapılıp, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı taleplerinin olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadının akıl hastalığı nedeniyle eylemlerinin iradi olmadığı ve kusur atfedilemeyeceği, davacı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği ve ziynet eşyalarının davalı tarafından iade edilmediği gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.