Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İsim Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının su aboneliğini haksız yere feshedip feshetmediği ve aboneliğin geçerliliğinin devam edip etmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 52. maddesi uyarınca, tüketiciye abonelik sözleşmesini tek taraflı fesih hakkı tanındığı, sağlayıcıya ise bu hakkın tanınmadığı ve davalı idarenin yeni abonelik talebini isim değişikliği olarak değerlendirip davacının aboneliğini haksız yere feshettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacının aboneliğinin geçerliliğine ve davalı idarenin haksızlığına hükmeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika şubesinin başka bir ile taşınması ve isim değişikliği kararının genel kurul yetkisinde olup olmadığı ve bu karar alınmadan yapılan delege seçimleri ile genel kurulun geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika şubesinin taşınması ve isim değişikliği kararının yasal süresi içinde iptal davası açılmadığı ve bu kararın iptalinin de dava konusu edilmediği, ayrıca genel kurulun iptalini gerektirecek başka bir sebep de bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişinin adına yeni bir isim eklenmesi talebiyle açılan davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin her türlü düzeltme ve tespit davalarında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu ve isim değişikliği davalarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Soyadı değişikliği davasının, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-b maddesi uyarınca birden fazla açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-b maddesinin, herhangi bir ayrım yapmaksızın tüm kayıt düzeltme davalarını kapsadığı ve davacının daha önce soyadı değişikliği davası açmış olmasının, aynı konuda ikinci bir dava açmasına engel teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait iş yerinden hatalı su tahliyesi neticesinde davacıya ait iş yerinde zarar oluştuğu iddiasına dayalı tazminat isteminde, davalının sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Olay tarihinde davalının bina maliki olmadığı ve su tahliyesinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davalının husumet itirazını kabul ederek davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun, annenin ikinci evliliğinden sonraki soyadını kullanmasının çocuğun üstün yararına olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın çocukla ilgisini kesmediği ve babalık görevlerini yerine getirmeye çalıştığı, çocuğun üstün yararının korunması açısından biyolojik babasının soyadını kullanmasının daha uygun olduğu, annenin evlilik ile kazandığı kişisel durumunun her zaman değişebileceği ve bu durumun çocuğun üstün yararını zedeleyebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkûmiyetine karar verilen sanıklar hakkındaki gerekçeli kararın yeterliliği, bazı sanıkların sorgusunun yapılmaması, Özel Daire kararındaki çelişki iddiası, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve eski TCK’nın uygulanabilirliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkûmiyet hükümlerinin gerekçelerinin genel olarak yeterli olduğu ancak sanıklar ... ve ...'in atılı suça katılımını gösterir yeterli ve geçerli delil bulunmadığı, inceleme dışı bırakılan sanıkların sorgularının yapılmamasının itiraza konu sanıkların hukuki durumlarını etkilemeyeceği, Özel Daire kararında çelişki bulunmadığı, eksik araştırma yapılmadığı ve sanıkların eylemlerinin TCK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmesi nedeniyle 765 sayılı TCK hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanıklar ... ve ... yönünden bozulmasına, diğer sanıklar yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında, davacının kooperatif ile uzun süre irtibat kurmamasının üyelikten zımnen ayrılma sayılıp sayılmayacağı ve bu davanın hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatiften ihraç kararına dayanak olan ihtarnamelerin usulüne aykırı olduğu, davacının kooperatif ile irtibat kurmamasının makul süreyi aşmadığı ve bu nedenle üyelikten zımnen ayrılma olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından feshedilen iki ayrı danışmanlık hizmet sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin tespiti, davacı tarafından verilen teminat senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacıya gönderilen ve sözleşme kapsamındaki edimlerini ifa etmediklerini kabul ettikleri anlaşılan mesajın yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilip diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca fesih tarihinden sonra davalıların hizmet vermeye devam ettiğine dair somut bir delil bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Küçüğün annesi tarafından açılan nüfusta isim düzeltme davasında, babanın davaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun adını ana ve babanın birlikte koyması ve 4721 sayılı TMK’nın 339/son maddesi ile Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 12. maddesi gözetilerek, velayet annenin üzerinde olsa dahi babanın da çocuğun isim değişikliği davasına taraf edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.