Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İspat.”
- Uyuşmazlık: Mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin ispat yükünün kimde olduğu ve bu ispatın tanık beyanı ile yapılıp yapılamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinin varlığı taraflarca kabul edildiğinden ve davalılar senetteki taahhüdün yerine getirildiğini yazılı delille ispatlayamadıklarından, HUMK m.201 ve m.290'daki senede karşı senetle ispat kuralı gereğince tanık dinlenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında prime esas kazancın tespiti talebinin ispatı için HUMK m. 288 ve 289'da öngörülen senetle ispat kuralının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, bu nedenle hakimin re'sen delil toplama yetkisi bulunduğu ve ispat yükünün bir tarafa yüklenemeyeceği, dolayısıyla HUMK m. 288'de yer alan senetle ispat zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalıların ispat yükü kendilerinde olmadığı halde davacılara yönelttiği yemin teklifinin davacılarca kabul edilmesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar, taşınmazın kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini ileri sürerken davacıların satın alma iddiasına karşı ispat yükünün davacılarda olduğu ve davalıların ispat yükü bulunmadığı, davalıların yemin teklif edebilmesi için ispat yükünü açıkça üzerine alması gerektiği, bu hususlara uyulmadan davalılarca teklif edilen yeminin davacılarca edilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu bononun borçluya iradesi dışında imzalattırıldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, iddianın ispatı için tanık dinlenmesinin mümkün olup olmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya iradesi dışında bono imzalattırıldığı iddiasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 203. maddesinde sayılan "akitlerde hata, hile, gabin, cebir ve ikrah" hallerinden olması nedeniyle tanıkla ispat edilebilir nitelikte olduğu, ancak somut olayda tanık beyanları ve dosyadaki diğer delillerle bu iddianın ispatlanamadığı ve ispat külfetinin davacı tarafta olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında nişanlılık döneminde yaşanan birliktelik sırasında davacının davalıya verdiği iddia edilen borç para, eşya bedeli ve diğer masrafların ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya borç para verdiği ve onun yararına harcamalar yaptığı iddiasını, hukuki işlemlerin ispatında aranan senetsiz ispat imkanı bulunan hallerin somut olayda gerçekleşmediği, senetle ispat kuralı gereği yazılı delille ispatlayamaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadın eşin ziynet alacağı talebinin ispatı ve davalı erkeğin ziynetlerin bir kısmının evlilik birliği içinde harcandığı savunmasının ikrar niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ziynet eşyalarının kadın eşe ait kişisel mal olduğu, erkeğin ziynetlerin evlilik birliği içerisinde harcandığı yönündeki beyanının delil ikamesi niteliğinde olmadığı ve ispat yükünü değiştirmediği, kadının ziynetlerin varlığını ispatlaması gerektiği, ancak erkeğin ziynetlerin harcandığına dair ikrarının kısmi ikrar niteliğinde olduğu ve bu kısım için ispat yükünün kadından kalktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı boşanma davasında, reddedilen önceki boşanma davası kararının kesinleşmesinden sonraki üç yıllık süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmadığının ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde düzenlenen boşanma koşullarından "ortak hayatın yeniden kurulmadığı" olgusunun ispat yükünün, bu olguya dayanarak boşanma talebinde bulunan davacıya ait olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olmasının bu ispat yükünü değiştirmeyeceği, davacının da bu konuda delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadın eşin ziynet eşyası talebine ilişkin davada ispat yükünün kimde olduğu ve buna bağlı olarak davanın ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ziynet eşyalarının kadın eşe ait kişisel mal olduğu ve olağan olarak kadının zilyetliğinde bulunduğu, bu durumun aksini iddia eden erkek eşin ziynetleri iade etmemek üzere aldığını veya tükettiğini ispatlaması gerektiği, dosyada bu yönde ispat bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanlara karşı işlediği suçların nitelikli dolandırıcılık mı, yoksa açığa imzanın kötüye kullanılması veya görevi kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında serbest delil sistemi geçerli olsa da, hukuki bir ilişkinin sonucu olup cezai sorumluluğu da gerektiren işlemlerde, hukuk mahkemelerinde aranılan ispat şeklinin ceza mahkemelerinde de aranması gerektiği, bu nedenle imzalı boş bir kağıdın anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ispatı için yazılı delil bulunmadığı, ancak sanığın katılan ...'a karşı işlediği fiilin görevi kötüye kullanma suçunu, katılan ...'e karşı işlediği fiilin ise açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmi araç satış senetlerinde bedelin tamamen ödendiği beyan edilmesine rağmen, davalının satış bedelinin daha yüksek olduğunu ve bu bedelin ödendiğini iddia etmesi üzerine, ispat yükünün kimde olduğu ve davanın kabul edilip edilmemesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının resmi satış senetlerinde bedelin tamamen alındığı yönündeki beyanına rağmen, davalının satış bedelinin farklı olduğunu iddia etmesi ve bunu ispatlayamaması, satış sözleşmesindeki beyanın aksi yöndeki iddiayı ispat yükümlülüğü davalıya yüklediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine konu bonoların tefecilik nedeniyle verildiği ve bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borç ikrarını içeren bonolarda bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün aksini iddia edene ait olduğu, davacı tarafından bonoların tefecilik nedeniyle verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu iddianın tanıkla ispatının ise ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndaki koşulların varlığı halinde mümkün olduğu, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği ve yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığı iddiasına dayanan itirazın iptali davasında ispat yükünün hangi tarafta olduğu ve yerel mahkemenin davalının savunmasını dikkate alarak ispat yükünü davacıya yüklemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Beyaza imza atan kişinin, imzasının kötüye kullanıldığını kesin delillerle ispatlaması gerektiği ve davalının bu ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.