Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstirdat”
- Uyuşmazlık: Menfi tespit ve istirdat davası sonucu davacı lehine verilen ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, her ne kadar menfi tespit ve istirdat davası olarak açılmış olsa da, ilamda dava tarihi itibariyle fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, ilam İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre açılan istirdat davasına ilişkin olduğu ve bu durumda ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerinde eşin rızası olmadan konulan ipotek nedeniyle açılan menfi tespit davasının, taşınmazın satışı nedeniyle istirdat davasına dönüşmesi üzerine, istirdat talebinin hangi miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın cebri icra yoluyla satışından elde edilen bedelin haksız olarak ödenmiş kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle istirdat talebinin satış bedeli üzerinden kabul edilmesi gerekirken, kıymet takdir raporundaki değer üzerinden kabulünün hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya karşı açılan menfi tespit davasında, icra takibi devam ederken borcun ödenmesi nedeniyle davanın istirdat davasına dönüşüp dönüşmeyeceği ve buna bağlı olarak mahkemenin nasıl bir karar vermesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından, aleyhine başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasında, icra takibi sırasında borcun ödendiğinin anlaşılması üzerine, davanın istirdat davasına dönüşmesi gerektiği, bu nedenle mahkemenin icra takibi dosyası ve uzman bilirkişi incelemesiyle ödeme miktarını tespit ederek davaya kısmen veya tamamen istirdat davası olarak devam edip buna göre karar vermesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak menfi tespit (istirdat) ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin ilamların, İİK'nın 72/5. maddesi gereğince icranın eski hale getirilmesi için kesinleşmesi gerektiği ve ilamın fer'ileri de aynı kurala tabi olduğundan, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla ödenen kamulaştırma faizinin istirdat davası ile geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 72/VII'ye göre istirdat davasının, borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, bu davada ise ödeme ile dava tarihi arasında bir yıldan fazla süre geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borca mahsuben maaş haczine başlandıktan sonra takip tarihi itibariyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasında, İİK’nın 72/6. maddesi gereğince yargılamaya istirdat davası olarak devam eden mahkemenin, dava tarihinden sonraki dönemde yapılan maaş kesintilerinin de iadesine karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi ilkesi geçerli olsa da İİK m.72/6'nın açık hükmü gereğince, menfi tespit davası açıldıktan sonra borcun ödenmesi halinde davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği ve mahkemenin re'sen davaya bu şekilde devam edeceği, bu nedenle dava tarihinden sonraki ödemelerin de iade kapsamına gireceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ödenen fazla faiz için açılan istirdat davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstirdat davasının, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/VII. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, somut olayda ise davanın bu süre geçtikten sonra açıldığının tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Cebri icra yoluyla tahsil edilen kamulaştırma bedel artırım farkı ve faizinin fazla ödendiği iddiasıyla açılan istirdat davasında hak düşürücü süreye uyulup uyulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstirdat davasının, İcra İflas Kanunu'nun 72/7. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, icraya konulan bonolarda borcun olmadığını iddia ederek menfi tespit ve istirdat talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların illetten mücerret senet olması ve davacının avalist olarak bonoda yer alması nedeniyle ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacı tarafından borcun olmadığının ispatlanamadığı ve ödeme yapılması nedeniyle menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü, birleşen dosyada da istirdat talep edilmesi nedeniyle derdestlik oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ortaya çıkan istirdat ve alacak istemlerinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı borcun, menfi tespit davası devam ederken ödendiğinin anlaşılması üzerine, davanın İİK m.72/6 uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinin gözetilmemesi ve menfi tespit hükmü kurulması doğru görülmeyerek karar davacı yararına bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.