Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İtiraz Sebepleri”
- Uyuşmazlık: Borçluların itirazın kaldırılması aşamasında ileri sürdükleri teminat senedi iddiasının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itiraz dilekçesinde itiraz sebebini belirtmediği ve senedin teminat senedi olduğu hususunun senet metninden de anlaşılamadığı gözetilerek, İİK'nın 63. maddesi uyarınca itirazın kaldırılması aşamasında teminat senedi iddiasının incelenemeyeceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden mirasçılar aleyhine, red kararından sonra başlatılan icra takibinin iptali talebinin borca itiraz mı yoksa şikâyet yoluyla takibin iptali mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi kararının, mirasçıya hak ehliyetini kaybettirmeyip sadece borca itiraz hakkı kazandırdığı, bu itirazın da icra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi oluşturduğu ve genel haciz yoluyla ilamsız takipte bu itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı, sadece tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildiren alacaklılar mı yoksa konkordato teklifine karşı olumsuz oy kullanan tüm alacaklılar da istinaf yoluna başvurabilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 308/a maddesindeki "itiraz eden alacaklılar" ibaresinin, İİK'nın 304. maddesi uyarınca tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini yazılı olarak bildiren ve duruşmaya katılan alacaklılar ile sınırlı olduğu, konkordato teklifine red oyu veren ancak tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildirmeyen alacaklının istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi kararının, ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi halinde haczin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi hususunun, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olduğu ve bu kararın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmemesi halinde takibin kesinleşmesinden sonra ibraz edilerek haczin kaldırılmasının istenemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, konkordato projesine ret oyu veren alacaklının, tasdik duruşmasından en az üç gün önce itiraz sebeplerini yazılı olarak mahkemeye bildirmesi şartının aranıp aranmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 308/a maddesinde düzenlenen "itiraz eden alacaklı" kavramının, tasdik duruşmasından önce itirazlarını yazılı olarak bildiren alacaklılarla sınırlı olduğu, konkordato sürecinin hızlı işlemesi amacıyla yasa koyucunun bu yönde bir sınırlama getirdiği ve bu sınırlamanın hak arama özgürlüğüne aykırı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, tasdik duruşmasından önce alacaklının itiraz sebeplerini bildirmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 304/1. maddesi uyarınca itiraz eden alacaklıların, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, aksi halde duruşmada hazır bulunamayacakları ve İİK'nın 308/a maddesi uyarınca istinaf hakkı elde edemeyecekleri gözetilerek, alacaklının tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildirmediği duruşmada hazır bulunamadığı, sadece konkordato ön projesine ret oyu vermiş olmasının istinaf hakkı vermeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, reşit olmayan asıl borçlu ile yapılan kredi sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle kefillerin de sorumluluğunun doğmadığı iddiasının borca itiraz olarak icra müdürlüğüne mi yoksa şikayet yoluyla icra mahkemesine mi iletilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Reşit olmayan borçlu ile akdedilen sözleşmenin geçersizliği ve kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı iddiası, borcun aslen doğmadığına ilişkin bir savunma olup borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK m. 62/1 uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözetilerek, icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilerek verilen takibin iptali kararı ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle karar pulu ve damga vergisi iadesi talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa şikâyet mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamsız icra takibinin dayanağı olan alacağın tahsilinin icra yoluyla yapılıp yapılamayacağının icra müdürlüğünce re'sen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle borçlunun başvurusunun borca itiraz değil, İİK m.16 vd. maddelerine göre şikâyet niteliğinde olduğu ve bu itibarla işin esasının icra mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, davalı kiracının icra takibine itirazında ileri sürmediği kiralayan sıfatına ilişkin itirazını, itirazın kaldırılması davasında ileri sürüp sürmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.63 uyarınca, borçlunun itirazın kaldırılması davasında, icra takibine yaptığı itiraz sebepleriyle bağlı olduğu ve bu sebepleri genişletemeyeceği/değiştiremeyeceği, davalı kiracı icra takibine itirazında kiralayan sıfatına itiraz etmediği halde, itirazın kaldırılması davasında bu itirazı ileri sürmesinin yasal olmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklının tasdik duruşmasından önce yazılı olarak itirazda bulunmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato sürecinin hızlı işlemesi amacıyla İİK m. 304/1'de öngörülen usule uygun olarak itiraz etmeyen alacaklıların, İİK 308/a'da belirtilen "itiraz eden diğer alacaklılar" kapsamında olmadığı ve tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvuramayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanmanın yeterli olup olmadığı veya İİK m. 304/1 uyarınca ayrıca tasdik duruşmasından önce yazılı itirazda bulunmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan “itiraz eden alacaklı” deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kastedilmesi gerektiği, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanan alacaklının ayrıca yazılı bir itirazda bulunmadan kanun yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, konkordato teklifine ret oyu veren alacaklının tasdik duruşmasından önce ayrıca itirazda bulunmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 308/a ve 304. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, 308/a maddesinde kanun yoluna başvurma hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" ifadesinden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklının anlaşılması gerektiği, bu nedenle konkordato teklifine ret oyu verse de tasdik duruşmasından önce ayrıca itirazda bulunmayan alacaklının istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.