Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İzinsiz Kazı”
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı ve katılan vekilinin temyiz isteminin bulunup bulunmadığı hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne karşı temyiz isteminde bulunmadığının, bu nedenle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin katılan vekilinin temyiz istemi varmış gibi sanık aleyhine bozma kararı vermesinin ve bozma sonrası yerel mahkemenin sanığın beyanını almaksızın hüküm kurmasının usule aykırı olduğu, ayrıca dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları değerlendirildiğinde sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalmadığı gözetilerek Özel Daire’nin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, sit alanı içerisinde izinsiz define kazısı yapan diğer sanıklara yardım ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, sanığın eyleminin "yardım etme" suçunu mu yoksa "müşterek faillik" suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kolluk kuvvetleri üzerindeki nüfuzunu kullanarak kazı çalışmalarını gizlediği, kazı olayı üzerinde hâkimiyet kurduğu ve diğer sanıkların eylemlerine yardım etme boyutunu aşan bir katkı sağladığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi anlamında müşterek faillik suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarının yasaya uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı, hükmolunan cezalara ilişkin gerekçenin yeterliliği ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarına konu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi koşullarının oluştuğu, sanıklara verilen cezalar için yeterli gerekçe bulunduğu, gizli soruşturmacı ve dinlenmeyen tanıkların dinlenilmemesinin eksik araştırma nedeni teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan tekerrür hükümlerinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrüre esas alınan hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre temyiz edilebilir nitelikte olması ve usul kanunlarının derhal uygulanması ilkesi gereğince hükmün verildiği tarihteki kesinlik sınırının dikkate alınması gerektiği, bu nedenle hükmün usul ve yasaya aykırı olarak kesinleştirildiği ve tekerrüre esas teşkil etmeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümü çıkarılarak düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlikteki hükümlünün Covid-19 izni sırasında yeni bir suç işlemesi üzerine, 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca açık ceza infaz kurumuna gönderilip gönderilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 izninde geçirdiği sürenin infazdan sayılacağı ve denetimli serbestlik tedbirinin fiilen uygulanmaya başladığı gözetilerek, yeni suç nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin reddine dair verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun ilk ifadelerinde sanıktan bahsetmemesine rağmen mahkemede sanığın olayda bulunduğunu beyan etmesi ve sanığın kollukta suçu kabul etmesine rağmen daha sonraki aşamalarda inkâr etmesi, çelişkili ifadeler ve deliller ışığında sanığın suçunun sabit olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı işgal ve faydalanma suçunun manevi unsurunun belirlenmesi bakımından eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinde şirketin temsile ve idareye yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, ormanlık alandan enerji nakil hattı geçirmek ve elektrik direkleri inşa etmek için Orman İdaresinden izin alınması gerektiği, işgal ve faydalanmayı bilen sanığın fiilen iştirak ettiği ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 1. Derece Doğal SİT alanındaki taşınmaz üzerinde yaptığı değişikliklerin 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı değişikliklerin SİT alanına inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müze müdürlüğünün 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müze müdürlüğünün suçtan doğrudan zarar gören veya suçun konusunun zilyedi olmadığı, 2863 sayılı Kanun'da müze müdürlüğünün davaya katılmasını öngören özel bir hüküm bulunmadığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı adli mercilerde temsil yetkisinin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne ait olduğu gözetilerek, müze müdürlüğünün davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan %17 oranında sürekli iş göremezlik nedeniyle hükmedilen 45.000 TL manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş göremezlik derecesi ve olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü dikkate alındığında manevi tazminat miktarının fazla olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözleşme öncesi sorumluluktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uygun hüküm verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm vermekle yükümlü olduğu ve bozma kararı kapsamı dışında kalan kısımların kesinleştiği gözetilerek, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından dava açılmadan önce devredilen taşınmazdaki 2863 sayılı Kanuna aykırı yapılaşma nedeniyle yıkım talebi içeren davada, yeni maliklerin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın eski maliki aleyhine açılan davada, yıkım talebi bulunsa dahi yeni malikler ile davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, yeni maliklerin davaya dahil edilmelerinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.