Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şahsi Hak”
- Uyuşmazlık: Zihinsel engelli bir mağdurun ceza davasına katılması için vasi atanmasının ve vasinin dava açma izni almasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zihinsel engelli mağdurun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ve buna göre TMK hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği, ancak dava açma izninin vesayet altındaki kişinin malvarlığını koruma amacı taşıdığı, CMK'da mağduru hukuken yükümlülük altına sokan ve malvarlığında artma veya azalmaya yol açan bir katılma düzenlemesinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının verildiği ceza davasının kesinleşmiş sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak tazminat davası için ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız haciz eyleminin oluştuğu tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK’ya göre ceza zamanaşımı süresinin dolduğu, HAGB kararının kesin hüküm sayılmayacağı, ceza davasına katılım olsa dahi şahsi hak talebinde bulunulmamasının zamanaşımını kesmeyeceği ve 5320 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle ceza davasına müdahale yoluyla şahsi hak talebinde bulunma imkanının ortadan kalktığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının verildiği ceza davasının zamanaşımı üzerindeki etkisi ve tazminat davası için öngörülen zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız haciz eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi nedeniyle, tazminat davası için ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre bu sürenin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, tapu kayıtlarında beyan ve şerh sahibi olan kişilerin davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 169. maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca ormanlar üzerindeki kısıtlayıcı şerhlerin Anayasaya ve yasalara aykırı olduğu ve orman olarak belirlenen alanlardaki şerhlerin terkin edilmesi gerektiği, bu nedenle de karardan etkilenecek olan beyan ve şerh sahiplerinin davaya taraf olarak dahil edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi davasında, taşınmazın tapu kaydında beyan ve şerh sahibi olanların davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa’nın 169. maddesinin koruyucu hükmü gereğince ormanlar üzerindeki şerhlerin terkin edilebileceği ve bu şerhlerden etkilenecek olanların davada taraf olması gerektiği, ayrıca tüzel kişiliği bulunmayan şerh malikinin bağlı bulunduğu tüzel kişinin davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılan kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine dair itiraz üzerine verilen mercii kararının kanun yararına bozma yoluyla denetlenebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet ücretinin şahsi hak niteliğinde olduğu ve şahsi haklara ilişkin itirazların kanun yararına bozma yoluna konu edilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın vekâlet ücreti yönünden yaptığı kanun yararına bozma isteminin reddedilmesine, ancak merciinin itiraz konusu hakkında ayrıca karar verme yükümlülüğünü yerine getirmemesine ilişkin istemin kabulüyle mercii kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif genel kurulunun bir bağımsız bölümü başka bir ortağa tahsisine ilişkin kararının davacının zımni tahsis iddiasına dayalı öncelik hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif ortağına taşınmaz tahsisinin şahsi hak doğurduğu, davacının kooperatifin fiili kabulü ile zımni tahsis iddiasında bulunduğu ve mahkemenin davacının öncelik hakkı olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılan vekilinin temyiz isteminin vekâlet ücretine yönelik olması durumunda, temyiz incelemesinin vekâlet ücreti ile sınırlı olarak mı yapılacağı yoksa hükmün tamamının mı inceleneceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin de Cumhuriyet savcısı gibi kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu, katılanın temyizinin şahsi haklarla sınırlı olmaması kaydıyla hükmün tamamının incelenebileceği ve sanık lehine de bozulabileceği veya düzeltilebileceği gözetilerek, Özel Daire’nin düzelterek onama kararının kaldırılarak hükmün tüm yönleriyle incelenmek üzere dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mülkiyet iddiasının dayanağı olan noter devir sözleşmelerinin sadece şahsi hak doğurduğu, taşınmazın ise mahkeme kararıyla vakfa tescil edilmiş olması sebebiyle ayni hakka üstünlük tanınması ve vakıf taşınmazlarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.