Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şarta Bağlı Ücret”
- Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği yayın tatiline bağlı ücret, fazla mesai ücreti, %5 fazlalık ücreti ve faiz başlangıç tarihi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, uygulanacak hukuk kurallarına ve tarafların delillerine göre yapılan değerlendirmede davacı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretlerinin ödenmesinde yaşanan gecikme nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, ücret alacakları için işverene ihtarname göndererek fesih hakkını saklı tuttuğu ancak işveren tarafından ücretlerin ihtarnamede verilen süre içerisinde ödenmesi üzerine iş sözleşmesini eylemli olarak feshetmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi kapsamında haklı nedene dayanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama devam ederken süresi dolan vekâletnamenin yenilenmemesinin haksız azil sayılıp sayılmayacağı ve davacının başarıya bağlı ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamenin süresinin dolmasının haksız azil olarak değerlendirilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin başarıya bağlı ücretin davanın davalı lehine kesinleşmesi durumunda ödeneceğini öngördüğü, araştırmaya yönelik bozma kararının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve vekâletnamenin süresinin dolduğu tarihte davanın henüz kesinleşmediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların davayı kabul etmelerinin şarta bağlı olup olmadığı ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiklerini beyan etmelerine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması talebinin şarta bağlı kabul olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, davalıların bu beyanları olmasa dahi HMK’nın 312/2. maddesinin re'sen uygulanması gerektiği gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinde kararın Yargıtayca esastan bozulması şartına bağlı ücret kararlaştırılmasının sözleşmenin geçerliliğini etkileyip etkilemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık sözleşmesinin konusunun yalnızca hukuki yardım olabileceği, davada ise ücretin Yargıtay’ın esastan bozma kararına bağlandığı, davacı avukat tarafından sağlanacak hukuki yardımın kapsamının da belirtilmediği gözetilerek sözleşmenin Borçlar Kanunu’nun 26. ve 27. maddeleri uyarınca hukuka, ahlaka ve kamu düzenine aykırı ve geçersiz olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya dava dilekçesinin ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, bakiye kıdem tazminatı, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı ve bu alacakların hesabının nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin hesabında, hedefe bağlı prim ödemesi alan işçinin fazla mesai ücretinin, sadece ... ücret üzerinden hesaplanması gerektiği halde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı hesaplama yapıldığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücreti "asgari ücretin belirli bir oran fazlası" olarak belirlendiği için, sonraki yıllarda asgari ücret artışlarına bağlı olarak ücretinin de artırılıp artırılmayacağı ve buna bağlı olarak fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde ödeneceğine dair hüküm, ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilerek işverenin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden bağlı olduğu ve davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kurumdan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece yeni kurumdaki kıdemi dikkate alınarak mı yapılacağı, buna bağlı olarak işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca naklen gelen işçilerin, yetkili sendikaya üyelikleri halinde, mevcut toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve toplu iş sözleşmesinde yer alan intibak hükmünün objektif kriterlere dayanması, işçinin nakil öncesi ücret seviyesini koruması, işverenin aynı durumdaki tüm işçilere eşit uygulama yapması ve kıdemin sadece çalışma süresini değil kurumsal tecrübe ve birikimi de kapsaması gibi hususlar gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği ve işçinin talep ettiği ücret farkı alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve temerrüt faizi taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinin geçerli olduğu, başarıya bağlı ücret şartı içermediği ve ücretin ödenme şartının gerçekleştiği, ayrıca temerrüt faizi konusunda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra, toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılacak ücret intibakında önceki kurumdaki kıdeminin dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyeleri esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, bu intibak uygulamasının tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanması ve işçinin önceki kurumdaki kıdeminin yeni kurumdaki ücret seviyesinin belirlenmesinde objektif bir kriter olarak değerlendirilememesi gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmadığı sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, naklen geldiği kurumdaki kıdemi de dikkate alınarak ücretinin belirlenmesi gerekip gerekmediği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyelerine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin ücret seviyesinde bir düşüş yaşanmamış olması, intibak işleminin kişiye özgü olmayıp tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanmış olması, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan işyerinde yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesindeki ücret skalasına göre intibakının yapılırken önceki kurumdaki kıdeminin de dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin kıdemine göre intibak yapılmasını gerektirmediği ve işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı bir durum oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.