Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şehit Aylığı”
- Uyuşmazlık: Şehit olan babasından dolayı bağlanan ölüm aylığının geç bağlanması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkin davada adli yargının mı yoksa idari yargının mı görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya, şehit olan babasından dolayı bağlanan ve evlenmesi nedeniyle kesilen ölüm aylığının, eşinin vefatı üzerine 5434 sayılı Kanun kapsamında yeniden bağlanması nedeniyle, aylığın geç bağlandığı iddiasıyla açılan tazminat davasında 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi gereğince 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu durumda davanın adli yargıda görülmesinin mümkün olmaması, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ödenen şehitlik aylığının, şehidin gerçek annesinin tespitinden sonra yersiz ödeme olup olmadığı ve iadesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, nüfus kayıt düzeltme kararının kesinleştiği tarihe kadar resmi olarak şehidin annesi sayılması nedeniyle, bu tarihe kadar yapılan ödemelerin yersiz ödeme olmadığı ve geri istenemeyeceği; ancak bu tarihten sonra yapılan ödemelerin iadesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti halinde ölüm aylığının kesilmesi gerektiği, ceza mahkemesi beraat kararının hukuk hakimini bağlamadığı, birlikte yaşama olgusunun araştırılarak tespit edilmesi gerektiği ve bu hususta toplanacak deliller ışığında karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiracı şirketin kiralananı tahrip etmesi sebebiyle açılan tahliye davasında, tüm kiralayanların ihtarname göndermemiş olmasının davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 256/2. maddesi uyarınca kiracının kiralananı açıktan fena kullanarak daimi bir zarar vermesi halinde, ihtar gönderme koşulu aranmaksızın tahliye kararı verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İran'da verilen bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebi üzerine, kararın Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkemenin, kadının iradesini yok sayarak erkeğe tek taraflı boşanma yetkisi vermesi ve ortada yabancı mahkemece verilmiş kesinleşmiş bir boşanma kararı bulunmaması, Türk kamu düzenine açıkça aykırı görülerek, ilk derece mahkemesinin tanıma ve tenfiz talebini reddetmesi ve istinaf mahkemesinin de bu kararı onaması usul ve yasaya uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından kullanılan stadyum için kira alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Spor Genel Müdürlüğü İşletme Yönetmeliği hükümleri uyarınca stadyum tahsis işleminin usulüne uygun yapılmadığı, davacının başlangıçta ücretsiz tahsis iradesinde olduğu ve haksız işgalin söz konusu olmadığı, davacının ücretsiz tahsis iradesi dışında hareket etmesi durumunda Yönetmeliğin ilgili maddesi uyarınca ücreti peşin alıp sözleşme yapması gerektiği, bu nedenle kira bedeli talebinin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kimin kusurlu olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Toplanan deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek, erkeğin kadını istemediğini söylemesi ve kadının da bu sebeple evi terk etmesi nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya, tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Turizm belgeli bir işletmenin, su tüketim bedelini, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesinde öngörülen indirimli tarifeden mi, yoksa 4736 sayılı Kanun gereğince işyeri tarifesinden mi ödemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile indirimli su tarifesi uygulamasının kaldırıldığı, Bakanlar Kurulu Kararı ile de 2634 sayılı Kanun kapsamındaki turizm belgeli işletmelere sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanacağı belirlendiğinden, davacının su tüketim bedelleri için indirimli tarife talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin, su tüketim bedelini, o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeyip ödeyemeyeceği ve fazladan ödendiği iddia edilen bedellerin iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca tanınan su tüketim indiriminin, 4736 sayılı Kanun ile kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu Kararı ile sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanmasının kararlaştırıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının bozulmasına, bölge adliye mahkemesinin ise istinaf başvurusunun reddine dair kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltmesi sonucu parselde ortaya çıkan miktar fazlalığının Hazine adına tescili için açılan yargılamanın yenilenmesi davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyizde, direnme kararının bozulup bozulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın yargılamanın yenilenmesi değil, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu, Hazine'nin fazlalık kısım için dava açma hakkı bulunduğu ve davalıların mülkiyetinin tapu kaydındaki miktarla sınırlı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde yetersiz olduğu gerekçesiyle, karar bu kısımlar yönünden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.