Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şikayet.”
- Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine, şikayet hakkının yasal sınırlar içinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları destekleyen tanık beyanları ve şikayeti haklı gösteren emarelerin varlığı, ayrıca davalı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimini bağlayıcı olmaması gözetilerek, şikayet hakkının yasal sınırlar içinde kullanıldığı ve kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davada, şikayetin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet sebebiyle açılan ceza davasında beraat kararı verilmiş olsa dahi, şikayeti haklı gösterecek bazı emarelerin varlığı ve şikayetin salt başkasını zararlandırmak amacıyla yapılmadığının anlaşılması üzerine, şikayet hakkının yasal sınırlar içinde kullanıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat davasında, şikayet hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet hakkının, başkasını zarar vermek amacıyla kullanılamayacağı, davalının şikayetinin davacıların kişilik haklarını zedelediği ve bu haksız şikayet nedeniyle davacının manevi zararının tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin yargılamada, davalıların şikayet hakkını kullanırken suç vasfında bulunmalarının haksız şikayet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların şikayet dilekçesinde "yağma" ifadesini kullanmış olsalar dahi, dilekçe içeriğindeki olayların yağma suçunu oluşturmadığının ve nitelendirmenin hatalı yapıldığının anlaşılması, davalıların kendi hatalı hukuki nitelendirmeleri nedeniyle şikayet haklarının sınırlarının aşıldığının kabulüne olanak bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, şikayet hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet hakkının, kişilerin haklarını korumak amacıyla kullanılması gerektiği, salt başkasına zarar vermek amacıyla kullanılamayacağı ve şikayeti haklı gösteren zayıf ve dolaylı da olsa bazı emare ve olguların varlığının şikayet hakkının kullanımını haklı kılacağı gözetilerek, davalıların şikayet hakkını kötüye kullanmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde olup olmadığı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetin, davacının görevi kötüye kullanmasına ilişkin bazı emare ve olgulara dayandığı, suç unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat verilmesinin şikayetin haksız olduğu anlamına gelmediği, şikayet dilekçesinde hakaret veya aşağılayıcı ifadeler bulunmadığı ve davalının şikayet hakkını yasal sınırlar içerisinde kullandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde olup olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davalının manevi tazminatla sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, çocuğunun kendisinden alınarak annesine teslim edilmesinin aile mahkemesinin ara kararına aykırı olduğu düşüncesiyle şikayette bulunduğu, şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda suç şüphesi görülerek kamu davası açıldığı, ancak ceza mahkemesince beraat kararı verildiği ve davalının şikayet hakkını kullanırken, şikayeti haklı gösteren somut bir takım emarelere dayandığı gözetilerek, şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde olduğu ve davalının manevi tazminatla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilemezlik şikayetinde, şikayet tarihinden önce haczin düşüp düşmediğinin ve şikayetin konusuz kalıp kalmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet tarihinden önceki hacizlerden birinin düşmüş olmasına rağmen, şikayet tarihinde hala geçerli bir haciz bulunduğu ve bu hacizle ilgili şikayetin de incelenmesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin şikayetin konusuz kaldığına dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davalıların şikayet hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı ve davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların şikayetlerinin gerçek dışı olduğu, iddiaların soyut nitelikte kaldığı, davacının iki kez üst üste aynı bölümde başkan seçilmiş olması gibi olgulara dayanarak, davalıların şikayet hakkını kötüye kullandıkları ve davacının kişilik haklarını zedeledikleri değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesi Özel Daireye bırakılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.