Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“10 Günlük Süre”
- Uyuşmazlık: İşbölümü kararı üzerine görevli mahkemeye başvuru için öngörülen 10 günlük sürenin, kararın tefhim edildiği günün dahil edilip edilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nun 193/3. maddesindeki 10 günlük sürenin hesabında, gönderme kararının verildiği günün de dikkate alınması gerektiği, bu nedenle davacının yasal süre içerisinde başvuruda bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mobil santral yapım işini konu alan eser sözleşmesinde yaşanan gecikme nedeniyle yükleniciye cezai şart uygulanıp uygulanmayacağı ve kira bedelinin ne kadar ödeneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin gecikmesinin 2001 ekonomik krizinden kaynaklandığı, bu nedenle 120 güne kadar olan gecikmeden sorumlu tutulamayacağı, davalı idarenin verdiği 15 günlük ek sürenin bu 120 günlük süreden ayrı değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yüklenicinin 83 günlük gecikmeden sorumlu olduğu ve cezai şartın bu süre üzerinden hesaplanması gerektiği, kira bedelinin ise 105 gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yetkisizlik kararı verilen bir boşanma davasında, davacının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesinde belirtilen 10 günlük süre içinde yetkili mahkemeye başvurup başvurmadığı ve bu süreye uyulmamasının davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurup doğurmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde yetkili mahkemeye başvurulmamasının davanın açılmamış sayılmasını gerektirdiği, bu hükmün kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnası olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmadığı için asliye hukuk mahkemesinde açılan ve davalılar tarafından iş bölümü itirazında bulunulmayan bir dava devam ederken, yargı çevresinde ticaret mahkemesinin kurulması üzerine asliye hukuk mahkemesince, tarafların talebiyle dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesi üzerine, bu kararın bir devir kararı mı yoksa TTK’nın 5/3. maddesi anlamında bir gönderme kararı mı olduğu ve davacının gönderilen mahkemeye HUMK’nun 193. maddesindeki 10 günlük süre içinde başvurup başvurmaması gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş bölümü itirazında bulunabilecekleri yasal süre içinde böyle bir itirazda bulunmadıkları, ticaret mahkemesinin daha sonra kurulmasının da davalılara bu yönde bir hak vermediği, asliye hukuk mahkemesinin tarafların talebiyle dosyayı ticaret mahkemesine gönderme kararının TTK 5/3 anlamında bir gönderme kararı olmadığı, bu nedenle de davacının HUMK 193/3’te öngörülen 10 günlük süre içinde başvurmak zorunda olmadığı, asliye hukuk mahkemesince verilen kararın kendine özgü bir devir kararı olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı kesinleştikten sonra HUMK m. 193’te öngörülen 10 günlük süre geçirildikten sonra yapılan başvuru üzerine davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nda açık hüküm bulunmaması sebebiyle HUMK m. 193’ün uygulanması gerektiği, bu maddede belirtilen 10 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin geçirilmesinden sonra harç yatırılarak dahi davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararının Yargıtayca onanmasının ardından, ihtiyari dava arkadaşlarından sadece birinin 10 günlük süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunması halinde, diğer davacılar hakkında davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 193'te belirtilen 10 günlük hak düşürücü süre içinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için tüm davacıların tahrik dilekçesi vermeleri veya çağrı kağıdı tebliğ ettirmeleri gerektiği, aksi halde dava açılmamış sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle teminat altına alınmış bir alacak için başlatılan icra takibinde, ipotekli taşınmazı alacağına mahsuben satın alan alacaklının, ihale bedeli ile ipotek sınırı arasındaki farkı ne zaman ödemesi gerektiği ve bu fark ödenmediğinde ihalenin düşürülüp düşürülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale bedelinin peşin ödenmesi gerektiği, ancak ihaleye alacağına mahsuben katılan alacaklının İİK’nın 134/5. maddesi gereğince ihale bedelini derhal veya verilen süre içinde ödemek zorunda olmadığı, ancak somut olayda icra takibine konu ipotek alacağının üst sınır ipoteği olması ve taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısının alacağından önce gelen bir haciz ve ipotek alacağının da bulunmaması nedeniyle icra müdürü tarafından sıra cetveli yapılmasının gerekmemesi ve icra müdürünün ihale tutanağında alacaklıya ihale bedelini yatırması için bir süre vermemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale alıcısının ihale bedeli ile üst sınır arasındaki farkı derhal yatırması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra HUMK m. 193'te belirtilen 10 günlük süre geçirildikten sonra yapılan başvuru ve harç yatırılmasının davanın açılmamış sayılmasına engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 193'te belirtilen 10 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve bu sürenin geçirilmesinden sonra harç yatırılsa dahi davanın açılmamış sayılmasının gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı üzerine yetkili mahkemeye başvuru için öngörülen yasal sürede başvurulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Özel Daire'nin bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nın 193. maddesinde öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde yetkili mahkemeye başvurulmamasının kamu düzenine ilişkin bir husus olması ve usulü kazanılmış hakkın istisnasını oluşturması nedeniyle, Özel Daire bozma kararına rağmen yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşbölümü itirazı üzerine dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine dair kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde tahrik dilekçesinin verilip verilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin işbölümü itirazının kabulüyle verilen gönderme kararının tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içinde tahrik dilekçesini verdiği, bu nedenle davanın açılmamış sayılması için yasal şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak bozma nedenine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.