Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1475 Sayılı İş Yasası”
- Uyuşmazlık: Memuriyetten istifa ile aynı belediyede işçi statüsüne geçen davacının, emekli olması halinde memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanması sırasında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise istifa yoluyla kendi iradesiyle ayrıldığı ve iş akdinin 14. maddede belirtilen nedenlerle sona ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, işçisini taşıma hizmetini alt işverene vermesi nedeniyle meydana gelen iş kazasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işçinin iş yerine gidiş gelişini güvenli bir şekilde sağlama yükümlülüğü bulunduğu ve bu yükümlülüğün alt işveren aracılığıyla yerine getirilmesinin işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, ayrıca, işçi servis aracının da iş yeri sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı işverenin sorumluluğunu reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin işçi statüsünden sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesiyle kıdem tazminatı alacağı için zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin ne olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işçi statüsünden sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi ile hizmet akdinin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16. maddesinin 11. bendinin (e) fıkrası uyarınca iş şartlarında esaslı değişiklik nedeniyle feshedilmiş sayılacağı ve kıdem tazminatı alacağı için zamanaşımı süresinin statünün değiştiği tarihte başlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren ile taşeron arasında imzalanan sözleşme gereği, işçilere ödenen işçilik alacaklarının taşerondan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede asıl işverenin hangi ödemelerden sorumlu olduğunun açıkça belirtilmiş olması ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1/son maddesinin asıl işveren ile taşeron arasındaki bir düzenlemeyi içermeyip işçilere karşı olan bir sorumluluğu düzenlemesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ev hizmetlerinde çalışan davacının, hizmet tespiti davasında, çalışmasının süreklilik arz edip etmediği ve gerçek çalışma süresinin belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalışmasının sürekliliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan ve çelişkili hususlar giderilmeden hüküm kurulduğu, davacının haftanın kaç günü çalıştığı, başka evlerde de çalışıp çalışmadığı, site giriş kartının kime ait olduğu gibi hususların araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş sermayesinin devlet tarafından sağlanması, gelirlerinin önemli bir kısmının kamu kaynaklarından karşılanması ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmaları vakıfların 6772 sayılı Kanun'un amacına uygun olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve 2012 yılı öncesinde çalışanlar için ilave tediye ödenmesi gerektiğini, 2012 yılından sonra ise Fon Kurulu kararı ile ödenen ikramiyenin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında davacı işçiye ilave tediye ödeyip ödememesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş sermayesinin devlet tarafından karşılandığı, gelirlerinin önemli bir kısmının kamu kaynaklarından sağlandığı ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamında kamu işyeri sayıldıkları gözetilerek, 6772 sayılı Kanun'un lafzında yer almamaları bir yana, 2012 yılından önceki dönem için ilave tediye alacağına hak kazanmaları gerektiği, 2012 yılından sonra ise Fon Kurulu kararı ile ödenen ikramiyenin ilave tediye yerine geçtiği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.