Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“15 Yaşından Küçük Çocuk”
- Uyuşmazlık: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı ve alınmaması halinde gerekçesinin kararda gösterilip gösterilmeyeceği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmamakla birlikte, çocuğun ceza sorumluluğunun tespiti ve cezanın bireyselleştirilmesi için gerekli olan hususların değerlendirilmesinin denetimi açısından sosyal inceleme yaptırılmama gerekçesinin kararda gösterilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkemenin bu hususa ilişkin gerekçe göstermemesinin hukuka kesin aykırılık oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureye karşı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasında, mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekilin hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 15 yaşından küçük mağdureye karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasına mağdurenin kanuni temsilcisinin katılması ve mağdureye atanan zorunlu vekilin de kanuni temsilcinin iradesine uygun olarak hükmü temyiz etmesi üzerine, Özel Dairenin zorunlu vekilin temyiz hakkı olmadığı gerekçesiyle temyiz istemini reddetmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın 15 yaşından küçük mağdureye karşı işlediği cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağdurun yaşına ilişkin hataya düştüğü iddiası ile TCK 30. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK 109/3-f maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun yaşını bilmediğine dair savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, mağdurun 15 yaşından küçük olması sebebiyle rızasının hukuka uygunluk nedeni oluşturmaması ve mağdurun çocuk olmasının suçun unsurlarından biri olmaması gözetilerek TCK'nın 30. maddesinin uygulanmaması, TCK'nın 109/3-f bendinin uygulanması ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurenin gerçek yaşını bilmediği iddiasıyla TCK'nun 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı ve 15 yaşından küçük mağdureye karşı rızaen işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK’nun 109/3-f maddesindeki ceza artırımının uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesine rağmen rızasıyla cinsel ilişkide bulunmasının ve hürriyetinden yoksun bırakmasının TCK 30. maddede düzenlenen hata hükmünü uygulanmasına imkan tanımadığı, ayrıca mağdurun 15 yaşından küçük olması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK 109/3-f maddesindeki ceza artırımının uygulanmasının mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin bir kısmının mağdur 15 yaşından küçükken, bir kısmının ise 15 yaşını doldurduktan sonra gerçekleştirilmesi nedeniyle, bu eylemlerin zincirleme suç kapsamında tek bir çocuğun cinsel istismarı suçu olarak mı yoksa ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçları olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun cinsel istismarı suçu ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun, hukuki konuları aynı olmakla birlikte muhakeme şartları ve maddi unsurları bakımından farklılıklar içermesi, birbirlerinin daha ağır veya daha hafif cezayı gerektiren nitelikli halleri olarak kabul edilemeyecekleri ve TCK’nın 43. maddesi anlamında "aynı suç" kapsamında değerlendirilemeyecekleri gözetilerek, sanığın mağdur 15 yaşını tamamlamadan önceki eylemleri nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 15 yaşını tamamladıktan sonraki eylemleri nedeniyle ise reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15-18 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı, alınmaması halinde gerekçesinin kararda belirtilip belirtilmeyeceği ve bu eksikliğin tek başına bozma nedeni oluşturup oluşturmayacağı hususlarında Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş grubundaki çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmayıp, hakimin takdir yetkisinde bulunmakla birlikte, sosyal inceleme raporu aldırılmaması halinde gerekçesinin kararda açıkça belirtilmesi gerektiği ve bu hususun hukuka kesin aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, başka bir bozma nedeni olmasa dahi, hükmün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bildiği, mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair savunma yapmadığı ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı cezalandırmasına ilişkin hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, mağdurenin de sanığa yaşını büyük söylediğine dair bir beyanının bulunmadığı, ayrıca sanığın da aşamalarda bu yönde bir savunmasının olmadığı, aksine mağdurenin küçük olması nedeniyle resmi nikah kıyamadıklarını belirttiği, mağdurenin 15 yaşını doldurmadığına dair Adli Tıp raporunun da bulunduğu gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı ve alınmaması halinde gerekçesinin kararda gösterilip gösterilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş arası çocuklarda sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmamakla birlikte, bu yaş grubundaki sanıkların gelişim özellikleri ve içinde bulundukları koşulların cezanın belirlenmesinde ve şahsileştirilmesinde etkili olduğu, bu hususların da Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde kararda tartışılması gerektiği gözetilerek, sosyal inceleme yaptırılmama gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiğine ve bu hususun eksikliğinden dolayı yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.