Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“18 Yaş Sınırı”
- Uyuşmazlık: Doğum tarihi 16.05.1970 olan davacının, 18 yaşından küçükken çalışmaya başladığı dönemdeki sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaş altı çalışmaya başlayanların sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu tarih olarak kabul edilmekle birlikte, 18 yaşından önce ödenen primlerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği ve bu primlerin hem yaşlılık aylığı bağlanmasında hem de hesabında etkili olacağı gözetilerek davacının hukuki yararının olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 26.06.1971 olan davacının, 01.08.1986 tarihindeki bir günlük çalışmasının tespiti talebinde hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaşından küçükken sigortalı çalışmaya başlayan davacının, 18 yaşını doldurduktan sonraki çalışmaları mevcut olsa da, 18 yaşından önceki çalışmalarının prim gün sayısına dahil edileceği ve yaşlılık aylığı hesabında etkili olacağı gözetilerek, sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup, savunmasının alındığı tarihte 18 yaşını dolduran sanığa CMK m.150/2,3 uyarınca zorunlu müdafi tayin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 18 yaş altı olan ancak savunma anında 18 yaşını dolduran sanığın, savunma hakkı ve CMK m.150/1 gereğince müdafi talep etme hakkı bulunduğu, sanığın açıkça müdafi talebinde bulunmadığı ve kendisini savunabilecek durumda olduğu gözetilerek, CMK m. 150/2,3 kapsamında zorunlu müdafi tayinine gerek olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 16.01.1979 ile 04.05.1979 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun (Esnaf Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uyuşmazlık konusu tarih aralığında 18 yaşını doldurmamış olması ve 1479 sayılı Kanun'un Ek Geçici 5. maddesi gereğince 18 yaş altı kişilerin sigortalılıklarının sona erdirilmesinin öngörülmesi, ayrıca somut olayda Medeni Kanun'un 2. maddesindeki iyiniyet kuralının uygulanma şartlarının oluşmaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, babasının ölümünden dolayı bağlanan ölüm aylığının, 506 sayılı Kanun'un 68. ve Geçici 91. maddeleri uyarınca kesilip kesilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlandığından, 506 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve Geçici 91. maddesi gerekçesindeki “kendi çalışmaları” ifadesinin, sigortalının kendi sigortalılığı nedeniyle aylık alması durumunda hak sahibi olarak ikinci bir aylığın bağlanamayacağı şeklinde yorumlanması ve bu durumda davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye girip bu ilişkiyi kaydeden ve mağdurenin çıplak fotoğraflarını çekip telefonunda saklayan sanığın eyleminin TCK m. 226/3'teki müstehcenlik suçunu mu yoksa TCK m. 134'teki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu mu oluşturduğu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturması halinde ise zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin rızası olsa dahi cinsel ilişkiyi kaydedip çıplak fotoğraflarını çekmesinin ve mağdurenin silinmesini istemesine rağmen bu kayıtları telefonunda saklamasının TCK m. 226/3’te düzenlenen müstehcenlik suçunu ve TCK 134/1’de düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu, tek fiille birden fazla suç oluşması sebebiyle TCK m. 44’teki fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15 yaşını bitirmiş olup 18 yaşını doldurmamış, kovuşturma aşamasında ise 18 yaşını doldurmuş mağdurun soruşturma aşamasında şikayetçi olduğu halde kovuşturma aşamasında beyanı alınamadığı ve katılma hususu kendisine sorulmadığı davada, CMK'nın 234. maddesi uyarınca atanan vekilin temyiz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılmanın şahsa sıkı surette bağlı haklardan olması, suç tarihinde 15 yaşından büyük çocukların ceza muhakemesinde davaya katılma bakımından ayırt etme gücüne sahip olmaları, davaya katılma veya katılmamanın sonuçlarını algılayabilecek durumda olan mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmesi ve usulüne uygun şekilde davaya katılmaması gözetilerek, CMK'nın 234. maddesi uyarınca atanan vekilin temyiz hakkı olmadığı ve ilk bozma kararının kaldırılarak beraat hükmünün onanması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk kez sigortalı bir işte çalışmaya başladıktan sonra mahkemece düzeltilen doğum tarihinin, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yaşlılık aylığı tahsis işlemlerinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120. maddesindeki düzenleme ve bu düzenlemenin amacının sigortalılık statüsünün ilk işe giriş anındaki halinin korunması olduğu gözetilerek, ilk işe giriş tarihinden sonra yapılan yaş düzeltmelerinin yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınamayacağına ve bu nedenle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra mahkeme kararıyla düzeltilen doğum tarihinin, yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120. maddesinde, yaşlılık aylığı bağlanmasında sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin esas alınacağının açıkça belirtilmesi ve bu hükmün, sigortalının ilk işe giriş tarihini esas alan statükoyu korumayı amaçlaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra mahkeme kararıyla düzeltilen doğum tarihinin, yaşlılık aylığı bağlanmasında Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120. maddesinde, yaşlılık aylığına hak kazanmada sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihteki nüfus kaydının esas alınacağı açıkça belirtildiği, bu hükmün sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini koruma amacı taşıdığı ve sonradan yapılan yaş düzeltmelerinin bu dengeyi bozabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.