Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2330 Sayılı Yasa”
- Uyuşmazlık: İdare tarafından haksız fiil faili nedeniyle 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili davalarında, tazminat miktarının belirlenmesinde 2330 sayılı Kanun'un 3. maddesi mi yoksa olay tarihinde yürürlükte olan Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesi mi uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetmeliklerin kanuna aykırı hüküm içeremeyeceği ve 2330 sayılı Kanun'un 3/a ve 3/b maddeleri ile olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmeliğin 7. maddesi arasında çelişki bulunduğu gözetilerek, tazminat hesabında 2330 sayılı Kanun'un 3. maddesinin esas alınması gerektiğinden, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Desteğin ölümü nedeniyle ödenen idari tazminatın, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davasında mahsup edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Yasa uyarınca ödenen tazminatın maddi ve manevi tazminat başlıkları altında ne kadar olduğunun tespiti yapılmadan hüküm kurulamayacağı ve mahkemenin bu hususu açıklığa kavuşturması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan memura ödenen nakdi tazminatın rücuen tazmini davasında, tazminat miktarının hangi tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden kaynaklanan zararın olay tarihinde gerçekleştiği ve 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesindeki düzenlemenin davalıyı olay tarihinden sonraki artışlardan sorumlu tutmaya imkan vermediği gözetilerek, rücu tazminatının olay tarihi verilerine göre hesaplanması gerekirken karar tarihi verilerine göre hesaplanması hatalı bulunarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının geçirdiği bipolar bozukluk hastalığının meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda 5188 ve 2330 sayılı Kanunlar uyarınca tazminat talep edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hastalığının, ilgili kanunlar kapsamında meslek hastalığı olarak sayılmadığı ve Adli Tıp Kurumu raporuyla da bu durumun teyit edildiği gözetilerek, davacının tazminat talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının haksız fiili nedeniyle yaralanan ve 2330 sayılı Yasa gereğince tazminat ödenen polis memurunun tazminatının, rücuen davalıdan talep edilmesinde, tazminat miktarının hangi tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminatın, haksız eylemin gerçekleştiği tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği, olay tarihinden sonra belirlenen kriterlere göre hesaplanan tazminatın rücuen tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2330 sayılı Yasa gereği ödenen nakdi tazminatın rücuen tahsilinde, tazminat miktarının hangi tarihteki ölçülere göre belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminatın, haksız fiilin işlendiği tarihteki ölçütlere göre hesaplanması gerektiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun daha önceki kararlarında da bu ilkenin benimsendiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan polis memuruna ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminde, davalının sorumluluğunun hangi tarihteki verilere göre belirleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesi uyarınca hesaplanan tazminatın, haksız fiilin işlendiği tarihteki veriler esas alınarak hesaplanması gerektiği, davacı idarenin daha sonraki bir tarihte daha yüksek bir tazminat ödemiş olmasının davalının sorumluluğunu artırmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan polis memuruna ödenen nakdi tazminatın, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun uyarınca davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan geçici iş göremezlik süresinin hatalı hesaplandığı, faize hükmedilirken ödeme tarihinin değil dava tarihinin esas alındığı ve tazminat hesabında haksız fiil tarihinin değil de ödeme tarihinin dikkate alındığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçıların mirası hükmen reddetmeleri nedeniyle, 2330 sayılı yasa kapsamında ödenen nakdi tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi halinde, mirası reddeden mirasçılar aleyhine davaya devam edilemeyeceği ve mirası reddeden mirasçıların payının TMK 611. maddesi uyarınca diğer mirasçılara intikal edeceği gözetilerek, diğer mirasçıların tespiti ve davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevini ifa ederken darp edilen polise yapılan tazminat ödemesinin failinden rücuen tahsili isteminde, tazminat miktarının hangi tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil tarihinde oluşan zararın, olay tarihindeki verilere göre hesaplanması gerekirken, idarenin tazminatı daha sonraki tarihteki katsayılarla hesaplayıp ödemesinin failin sorumluluğunu artırmayacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirası reddedilen haksız fiil faili terekeye karşı, 2330 sayılı Yasa kapsamında ödenen nakdi tazminatın rücuen tahsili talebiyle açılan davada, hükmedilen bedele faiz yürütülüp yürütülemeyeceği ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, rücuen tazminat talebinin kabulü ile birlikte, talep edilmesine rağmen faiz hususunda karar vermemesi ve mirası reddeden mirasçılara yargılama giderlerini yüklemesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.