Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“237 Sayılı Taşıt Kanunu”
- Uyuşmazlık: Kasko sigortası kapsamındaki tam hasarlı aracın hurda tescil belgesi olmadan tazminat ödenip ödenemeyeceği ve aracın hurdasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Kasko sigortasında aracın tam hasar durumunda, sigortacının hasar anındaki sigorta değerini ödemek zorunda olduğu, sigortalının talebi olmadıkça aracın hurdasını sigortalının uhdesinde bırakıp hurda bedelini tazminattan düşemeyeceği ve 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca işlem yapılarak aracın tasfiye edileceğinin bildirilmesinin hurda tescil belgesi ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı veren mahkemece dinlenen tanıkların, görevli mahkemece yeniden dinlenip dinlenilmeyeceği ve yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsiz mahkemede dinlenen tanıkların ifadelerinin, CMK m.7 uyarınca görevli mahkemede yeniden dinlenmesi gerektiği kuralının istisnasının, tanığın dinlenmesinin mümkün olmadığı haller olduğunun, somut olayda ise tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı gibi, hükme esas alınan deliller de gözetildiğinde buna gerek de olmadığının ve yerel mahkemenin gerekçesinde, hükme esas alınan delillerin belirtildiği, tartışıldığı ve değerlendirildiğinin anlaşılması karşısında, yerel mahkeme hükmünün yasal ve yeterli gerekçeye dayandığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elde edilen istihbarat bilgisinin genel ve soyut nitelikte olması, uyuşturucu madde naklinin yapılacağı zaman diliminin tam olarak bilinmemesi ve sanığın açık kimlik bilgilerini içermemesi sebebiyle kolluk tarafından CMK 116 ve devamı maddeleri uyarınca adli arama kararı alınmasını gerektirecek nitelikte bir durum olmadığı, yapılan işlemlerin önleyici nitelikte olduğu ve önleme araması kararının usulüne uygun olarak alındığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait araç ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin haczedilemezlik şikayetinin kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye başkanına tahsis edilen makam aracının 237 Sayılı Taşıt Kanunu'na göre belediye başkanına makam aracı verilebilecek kişiler arasında olmadığı ve kamu hizmetinin yürütülebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının zorunlu olmadığı gözetilerek, haczedilemezlik şikayetinin kabulü yönündeki yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf finansman sözleşmesinin iptali ve ödenen organizasyon ücretinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun ile 6361 sayılı Kanun'a eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce akdedilen ve feshedilen tasarruf finansman sözleşmelerinde, tüketici tarafından ödenen organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiği ve karar ilam harcının sözleşme bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin iptali ve ödenen organizasyon ücretinin iadesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun ile 6361 sayılı Kanun'a eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce akdedilen ve feshi için mahkemeye başvurulan tasarruf finansman sözleşmelerinde, tüketici tarafından şirkete ödenen organizasyon ücretinin iadesi gerektiği ve iptal edilen sözleşme bedeli üzerinden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin hesaplanmasının yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna yardım mı ettiğinin yoksa müşterek fail olarak mı katıldığının, sanık ... hakkında verilen silahla tehdit suçundan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin isabetli olup olmadığının ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan suç duyurusunda bulunulması kararının temyiz edilebilirliğinin ve bu suçtan kamu davası açılıp açılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın olay öncesi hazırlıkları, olay sırasındaki eylemleri ve diğer sanıklarla birlikte hareket etmesi nedeniyle kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının zamanaşımına uğradığı ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davası açılmış olduğu ancak bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına, kısmen de kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut edindirme organizasyon sözleşmesi kapsamında ödenen organizasyon ücretinin, sözleşmeden cayılması halinde geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki konut edindirme organizasyon sözleşmelerinin, geçerliliği resmi şekle bağlı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olduğu ve resmi şekil şartına uyulmadığı için geçersiz sayılması gerektiği, bu nedenle de organizasyon ücreti dahil tüm ödemelerin iadesi gerektiği gözetilerek uyuşmazlığın bu yönde giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık hakkında belirlenen temel cezanın miktarının yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taksirli kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın büyüklüğü ve suçun işleniş biçimi gözetilerek temel cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, yeterince uzaklaşılmadan üç yıl olarak belirlenmesi isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.