Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2911 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Sanığın kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne silahla katılma ve dağılmamakta ısrar etme eylemlerinin 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip, kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Anayasa ve AİHS'de güvence altına alınan düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilmesi ve sanığın eylemlerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 2911 sayılı Kanun'un 28. maddesinde tanımlanan kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleme eyleminin, 3713 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasındaki istisna kapsamında olup olmadığı ve sanığa ayrıca "örgüt adına suç işleme" suçundan ceza verilip verilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenleme kurulu üyesi olduğu toplantının bildirimde belirtilen amaç dışına çıkıp yasadışı hale gelmesi, sanığın toplantının sükûn ve düzenini sağlamakla yükümlü olması ve eyleminin 2911 sayılı Kanun'un 28/1. maddesindeki "düzenleme" suçunu oluşturması, ayrıca 3713 sayılı Kanun'un 7/4-c maddesindeki istisnanın sadece "katılma" fiilini kapsaması gözetilerek, sanığın "örgüt adına suç işleme" suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 2911 sayılı Kanun’un 32. maddesinde düzenlenen “Direnme” suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, PKK/KCK silahlı terör örgüt propagandasına dönüşen yasa dışı izinsiz gösteriye taşla katıldığı, izinsiz gösteriye müdahale eden güvenlik güçlerine taş atmak suretiyle direnen grup içinde yer aldığı, ancak güvenlik güçlerinin topluluk içinde suç işleyenleri yakalamak için takibe başladıkları sırada olay yerinden kaçması, güvenlik güçlerinin grubu dağıtmak için zor kullanıldığında dağılmamak üzere direnmenin söz konusu olmaması ve 2911 sayılı Kanunun 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan direnme suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme suçundan mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, izinli Nevruz kutlamasında düzenleme kurulu başkanı olarak bulunmaması ve alanda terör örgütü propagandası içeren materyallerin sergilenmesi nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenleme kurulu başkanı olarak toplantıda bulunmaması nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun unsurlarının oluştuğu, ancak alanda sergilenen materyallerin terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini övme veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik etme niteliğinde olmadığından terör örgütü propagandası yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bir bölümü onanmış, bir bölümü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlilerinin durumundan şüphelenerek durdurdukları ticari aracın bagajında bulunan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin şüphe üzerine ticari taksiyi durdurması ve taksi şoförünün sanıkların bagajının olduğunu söyleyip bagajı açması üzerine uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin, suçüstü hali olarak değerlendirilmesi ve bu halde arama kararı aranmaması gerektiği gözetilerek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüpheli davranışlar sergileyen sanığı durdurup, üzerini yoklama biçiminde kontrol etmelerinin, suçüstü hali ve gecikmesinde sakınca bulunan haller kapsamında hukuka uygun olduğu, ayrıca bu yoklama işleminin arama boyutuna varmadığı gözetilerek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkililerce verilen arama kararına istinaden akaryakıt istasyonunda yapılan arama sonucu ele geçirilen kaçak akaryakıtın hukuka aykırı delil olup olmadığı ve sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde TCK 61. maddesi uyarınca yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat olunan suça ilişkin olarak ihbar üzerine Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada ele geçirilen suç unsurlarının hukuka uygun delil olduğunun ve sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, üzerinde bulunan kaçak sigaralar nedeniyle mahkumiyetine ilişkin hükmün, yapılan arama işleminin hukuka uygunluğu ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında oluşan uyuşmazlık nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüphe üzerine sanığı durdurmalarının ve sanığın poşetlerinde kaçak sigara olduğunu kabul etmesinin suçüstü hali oluşturduğu, ayrıca ele geçen sigara miktarı ve sanığın beyanları değerlendirildiğinde sanığın ticari amaçla hareket ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin uyuşturucu madde kullanan tanığın beyanı üzerine sanığı sokakta beklerken görüp, uyuşturucu maddeleri satışa arz ettiğini değerlendirmeleriyle suçüstü haliyle karşılaştıklarından, CMK’nın 90/4. maddesi ile PVSK’nın 13/1-A ve Ek 6. maddeleri uyarınca arama yapmalarının ve uyuşturucu maddeleri ele geçirmelerinin hukuka uygun olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında sanığın şüpheli hareketleri üzerine makul sebeple durdurup, kaçmaya başlaması üzerine yakalamasının ve suç delillerinin kaybolmasını engellemek için üst araması yapmasının hukuka uygun olduğu, ayrıca bu durumun suçüstü hali olarak değerlendirilmesi gerektiği ve CMK 90/4, PVSK 13/1-A ve Ek-6. maddeleri ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi uyarınca arama kararı veya yazılı emri aranmaksızın yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddelerin hükme esas alınabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbarat bilgisi doğrultusunda sanığı takibe aldıkları, şüpheli davranışlar sergilemesi ve görevlileri fark edince kaçmaya çalışması üzerine yakaladıkları, sanığın elindeki poşetin PVSK 4/A maddesi kapsamında yoklama maksadıyla kontrol edilmesi neticesinde uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, bu işlemin önleyici kolluk yetkisi kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca olayda suçüstü halinin de oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak da eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin araçta arama yapmalarına olanak veren olay tarihi ve yerini kapsayan önleme araması kararı dosyada mevcut olduğu, görevlilerin dışarıdan bakıldığında araç içinde görünür şekilde duran uyuşturucu maddeleri fark etmeleri neticesinde suçüstü haliyle karşılaştıkları ve sanıkları CMK’nın 90/1-a, 90/4 ve PVSK’nın 13/1-A, Ek-6. maddeleri gereğince yakaladıkları, bu şekilde elde edilen suç konusu uyuşturucu maddeleri muhafaza altına aldıktan sonra Cumhuriyet savcısına bilgi verdikleri, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f bendi uyarınca da suçüstü halinde ayrıca arama emri ya da karar alınmasına gerek olmadığı gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.