Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkında Kanun”
- Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın 775 sayılı Geçici Köy Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olmadığı ve 2924 sayılı Orman Köylüklerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca Hazine adına tescilinin zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın 775 sayılı Geçici Köy Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olmadığı ve 2924 sayılı Orman Köylüklerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca Hazine adına tescilinin zorunlu olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescilli orman arazisi niteliğindeki taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun'un 11. maddesi uyarınca, orman kadastrosu sırasında fiili kullanım durumuna göre sınırlandırılan Hazine adına tespit edilecek yerlerdeki muhdesat ile tasarruf edenlerin isimlerinin kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği, bu hususun araştırılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman kadastrosu sınırları içindeki bir taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu tapu kaydının iptali ve zilyetlik şerhinin silinmesi istemiyle açılan davanın reddine ilişkin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazı tasarruf edenlerden satın aldıkları, taşınmazın 1952 yılında makiye ayrıldığı ve 20 yıldan fazla süredir zilyetliği devam ettirdikleri iddialarına rağmen, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkında Kanun'un 11. maddesi uyarınca beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhi hususunda araştırma yapılmadan hüküm kurulmasının eksik inceleme gerekçesiyle usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1946 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve daha sonra orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın, 2924 sayılı Yasa gereğince yapılan kullanım kadastrosunda beyanlar hanesine tasarruf edenin ismi yazılarak Hazine adına tescil edildikten sonra, zilyetliğin devralınması halinde, yeni zilyedin kütüğün beyanlar hanesindeki eski zilyet adına olan şerhin iptalini ve kendi adına değiştirilmesini isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinden sonra zilyetliğinin devredildiği, kütüğün beyanlar hanesindeki şerhin ayni hak niteliğinde olmayıp kişisel hak niteliğinde olduğu ve bu şerhin tapu sicilinden ayrı olarak alınıp satılamayacağı veya değiştirilemeyeceği, 2924 sayılı Yasanın 11/3. maddesinin kadastro çalışmaları sırasında tasarruf edenlerin isimlerinin beyanlar hanesine yazılmasını öngördüğü, davacının kadastro tespitinden sonra zilyetliği devraldığı için tasarruf eden olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle şerhin iptali talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz üzerinde fiili kullanıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı 1992 yılında satın aldığına dair senet, emlak vergisi ödemeleri ve tanık beyanları gibi delillerin, 2/B arazilerinde fiili kullanımın tespiti için yeterli olduğu, zilyetliğin değil fiili kullanımın esas alınması gerektiği ve davacının kullanım kadastrosu öncesinde taşınmazı fiilen kullandığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının kadastro tarihi itibarıyla fiili kullanımını ispat edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına emlak vergisi kaydı ve tapu kaydındaki kullanıcı şerhlerinin araştırılmadan, taraf teşkili eksikliği giderilmeden ve fiili kullanımın belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, Özel Daire bozma kararında belirtilen hususların incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılan ve Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının kadastro tarihi itibarıyla fiili kullanımının ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı satın aldığına dair harici satış senedi, yıllarca vergi ödemesi, tanık beyanları ve taşınmazın yerleşim yeri içinde olması gibi olguların, davacının fiili kullanımını ispatlamaya yeterli olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar üzerindeki kullanım kadastrosuna itiraz davasında, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihteki fiili kullanıcılarının kim olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların kullanım kadastrosu yapıldığı tarihte kim tarafından fiilen kullanıldığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, taraf tanıklarının ve satış senetlerindeki satıcıların dinlenilmediği, özel parselasyon planlarının akıbetinin araştırılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargılamanın yenilenmesi davasında, yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen 6292 sayılı Kanun hükümlerini değerlendirerek verdiği kararın yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı olması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca değil Özel Dairece yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.