Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2925 Sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davacının 1989-1993 yılları arasında 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalı sayılabilmesi için gerekli primleri ödeyip ödemediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2925 sayılı Kanun'a tabi sigortalılığın isteğe bağlı olması sebebiyle prim ödemelerinin ispat yükünün sigortalıda olduğu, mahkemece ise prim ödeme belgelerinin dayanakları, hangi yıllara ait primlerin ne şekilde ve hangi tarihte ödendiği, sosyal güvenlik kartı sayfa sıra numaraları ile yıllar arasındaki uyumsuzluğun nedeni gibi hususlar yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bazı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, diğer kurumlarda geçen hizmetlerin de 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun’un amacının, hiçbir kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalıların hizmetlerini birleştirerek aylık almalarını sağlamak olduğu, sigortalının birleştirme yapmaksızın da aylık alabilecek süreyi doldurmuş olması halinde diğer kurumlardaki hizmetlerin birleştirilmesinin zorunlu olmadığı, aksi yorumun külfet-nimet dengesini bozacağı ve sosyal güvenlik sisteminin amacına aykırı düşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların murisinin belirtilen dönemde tarım sigortalısı olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, murisinin sigortalılık başlangıç tarihi sabit olsa da, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca primlerin ödendiğinin ve bu ödemenin Kuruma belgelendirildiğinin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmesi ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmaması, ayrıca yerel mahkemece birlikte yaşama olgusunun yeterli araştırma yapılmadan tespit edilmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşayan davacının ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmiş olması, bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığına dair Anayasa Mahkemesi kararı bulunması ve boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilen kişilere ölüm aylığı bağlanamayacağına ilişkin yasal düzenleme gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının almakta olduğu ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerini gösteren nüfus kayıt örnekleri, yerleşim yeri adres belgeleri, mahalle muhtarlığı tarafından düzenlenen nakil belgesi ve güvenlik görevlilerince yapılan araştırma tutanaklarından davacının eski eşi ile birlikte yaşamadığının anlaşılması gözetilerek, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptaline ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında geçen sürelerin borçlanılması halinde, sigortalılık başlangıç tarihinin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi ve 3201 sayılı Kanun hükümleri birlikte uygulanarak mı yoksa yalnızca sözleşme hükmü gözetilerek mi belirleneceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Almanya arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin 29/4. maddesinin Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca 3201 sayılı Kanun'a göre uygulama önceliği bulunduğu ve davacının Almanya'daki sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi hükmünün sözleşme hükmü ile birlikte uygulanarak sigortalılık başlangıç tarihinin geriye götürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ödediği primlere dayanarak 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için gerçek bir çalışmanın gerekliliği, davacının böyle bir çalışmasının bulunmadığı ve davalı Kurumun denetim görevlilerinin düzenlediği tutanakların aksi kanıtlanamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.