Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2942 Sayılı Yasa”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının yasal dayanağı olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin, yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davanın sonucuna etkisinin ne olacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 38. maddesinin öngördüğü 20 yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce dolması ve mülkiyetin davacı idareye geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz için açılan bedel davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesi ve Geçici 15. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrasında bedelin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 15. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin, usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespitine ilişkin davalarda 2942 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinin uygulanmasını engellemediği, bedelin el atma tarihi de gözetilerek dava tarihi itibarıyla belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan davada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın, geçersiz tebligata rağmen 2942 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca idare adına tescil edilmiş olması ve davacıların bedelin tahsili için dava açmış olması nedeniyle, 7201 ve 7327 sayılı Kanunlarla 2942 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 3. maddenin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 15. maddenin ikinci fıkrasındaki "ek 3. madde hükmü uygulanarak..." ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve davanın 7201 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılmış olması gözetilerek, el atma tarihindeki taşınmazın niteliği ve dava tarihi itibarıyla değerlendirme yapılarak tazminat bedelinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Yasanın ek 3. maddesinin, mülga 6830 sayılı Yasa ve 2942 sayılı Yasanın mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşen kararlar üzerine idare adına tescil edilen ve bedeli ödenmeyen taşınmazlar için de geçerli olması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesinde uygulanacak yasal düzenleme ve bedelin hesaplanma tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 15. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve genel hukuk prensipleri gereğince her davanın açıldığı tarihteki durumuna göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, taşınmazın bedelinin el atma tarihi de dikkate alınarak dava tarihi itibarıyla belirlenmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 5999 sayılı yasa ile eklenen geçici 6. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi talebinde bulunması ve tazminat istememesi nedeniyle, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 5999 sayılı yasa ile eklenen geçici 6. maddenin uygulama alanı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra, ancak yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödeme ile biten icra takibinde, iptal kararıyla maktu vekâlet ücreti uygulaması kalktıktan sonra, icra vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanıp hesaplanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihe kadar iptal edilen kuralın uygulanması gerektiği gözetilerek, icra takibinin maktu vekâlet ücreti uygulaması varken bitmiş olması nedeniyle, sonradan nispi vekâlet ücreti hesaplanarak borçluya gönderilen muhtıranın iptali gerektiği, bu nedenle mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava kapsamında 7201 ve 7327 sayılı Kanunlar ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek 3. madde ve Geçici 15. ve 17. maddelerinin, 6830 sayılı Yasa ve 2942 sayılı Yasanın önceki hükümleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazlara ilişkin ihtilafsız bedellerin ödenmesi davalarında uygulanması gerektiği, dosyadaki davanın ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup ihtilafsız bedel davası olmadığı ve ayrıca davalı murisine yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle taşınmazın 2942 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca idare adına tescilinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gözetilerek, dava dosyasında rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan kısmi davada, kalan bakiye alacağın tahsili için açılan ek davanın reddi üzerine, 5999 sayılı Yasa kapsamında açılan yeni davada taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5999 sayılı Yasa ve 6487 sayılı Yasa'nın ilgili hükümleri uyarınca, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında dava tarihindeki değer üzerinden tazminat hesaplanması gerektiği, ilk kısmi davada tespit edilen bedelin değil, bakiye alacak için dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.