Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“30 Günlük Süre”
- Uyuşmazlık: Mobil santral yapım işini konu alan eser sözleşmesinde yaşanan gecikme nedeniyle yükleniciye cezai şart uygulanıp uygulanmayacağı ve kira bedelinin ne kadar ödeneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin gecikmesinin 2001 ekonomik krizinden kaynaklandığı, bu nedenle 120 güne kadar olan gecikmeden sorumlu tutulamayacağı, davalı idarenin verdiği 15 günlük ek sürenin bu 120 günlük süreden ayrı değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yüklenicinin 83 günlük gecikmeden sorumlu olduğu ve cezai şartın bu süre üzerinden hesaplanması gerektiği, kira bedelinin ise 105 gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan alan üzerinde bulunan bina ve trafo için Kıymet Takdir Komisyonu tarafından değer biçilmemesi nedeniyle, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan ıslah davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen 30 günlük hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olduğu ve bu sürenin geçirilmesiyle hakkın özünün ortadan kalktığı, dolayısıyla ıslah yoluyla veya kamulaştırmasız el atma iddiasıyla dahi olsa, sürenin geçirilmesinden sonra eksik bedel için talepte bulunulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman niteliğinde tespit edilip kesinleşen taşınmazlar hakkında, vergi kaydı ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 30 günlük askı ilan süresi mi yoksa 10 yıllık hak düşürücü süre mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının özüne dokunan sınırlamaların ancak kanunla yapılabileceği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda orman niteliğindeki taşınmazlar için 30 günlük askı ilan süresi dışında bir hak düşürücü süre öngörülmediği, bu nedenle zilyetlik ve vergi kaydına dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrine itiraz edilmemişse, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin tahliye kararına etki edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi halinde, kira sözleşmesi ve talep edilen kira borcunun kesinleştiği, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin ödeme süresi içinde kira borcunun ödenip ödenmediği ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman olarak tespit edilip Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında uygulanacak hak düşürücü süre.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan orman tespitlerinde de, diğer kadastro tespitleri gibi, aynı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanacağı, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanmasının Anayasal mülkiyet hakkına aykırı olacağı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda farklı bir süre öngörülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma iddiasına dayalı olarak açılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, kamulaştırma işlemine karşı dava açma süresinin geçirilmiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz maliklerine kamulaştırma işlemine ilişkin tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı ve davacıların bu tebligattan sonra Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari yargıda açılan tam yargı davası sonucu verilen ilamın icrası için İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1. maddesindeki 30 günlük sürenin beklenip beklenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi gereğince tam yargı davalarına ilişkin ilamların genel hükümler çerçevesinde icraya konulabileceği, bu nedenle 28/1. maddede belirtilen 30 günlük sürenin uygulanmasının söz konusu olmadığı ve ilamın kesinleşmemiş olsa dahi icraya konulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin davasında, bölge adliye mahkemesince verilen fark bedel depo etme süresinden sonra depolama yapılması halinde, işin esasının incelenip incelenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince usulüne uygun tebligat yapılarak verilen kesin süre içerisinde fark kamulaştırma bedelinin yatırılmadığı, kesin süre geçtikten sonra yatırılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, taraf iradesine değer verilmesi gerektiği iddiasının 2942 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereği verilen kesin sürenin amacına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaz için zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında uygulanacak hak düşürücü süre ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan orman tahdidi işlemlerinde, kadastro tutanaklarına itiraz için öngörülen 30 günlük süre dışında, tapulu ya da tapusuz tüm taşınmazlar için 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabileceği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş ve dosya işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.