Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Hazine'nin, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle açtığı dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, Hazine tapusunun oluştuğu tarihten önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesi uyarınca aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarını sağladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit edilen taşınmazların, daha önceki toprak tevzi çalışmalarıyla Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesinde belirtilen 20 yıllık zilyetlik koşullarının oluştuğuna dair yerel mahkemelerin kararlarının, jeodezi bilirkişi raporu ve davalıların yaşları gibi hususlar gözetildiğinde, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru 20 yıllık zilyetliğin ispatlanamaması ve davalılar tarafından Hazine mülkiyetine karşı ileri sürülen zilyetliğin kanıtlanamaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, davacıların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddelerindeki şartları sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, belirtme tutanağında taşınmazın neden Hazine adına tescil edildiği, davacı ile belirtme tutanağındaki işgalci arasındaki ilişki, taşınmazın tapu kaydı öncesi durumu ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı gibi hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasının ispatı için gerekli araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı, özellikle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46. maddesinde düzenlenen koşulların oluşup oluşmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılıp yararlanılmadığı, tespite esas tapu kaydının kapsamı, teknik bilirkişi raporunun yeterliliği gibi hususların yeterince değerlendirilmediği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar ile Hazine arasında, kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasına konu taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddeleri kapsamında yapılması gereken araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı, taraf delillerinin tam olarak toplanmadığı, Hazine adına tescilin dayanağı olan Toprak Tevzi Komisyonu belgeleri ve hava fotoğrafları gibi delillerin getirtilmediği, komşu parsellerin durumu ve davacıların zilyetliklerinin mahiyetinin yeterince araştırılmadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin, davacının zilyetlikle iktisabı hususunda yeterli araştırma yapmadan ve özellikle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen hususları gözetmeden karar vermesi nedeniyle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, davalılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin tesisi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toprak tevzi çalışması öncesinde davalılar ve bayilerinin taşınmaz üzerindeki zilyetlikleri, davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddelerindeki zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu ve Hazine adına kayıtlı tapunun bu durumu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak araştırmadan, özellikle toprak tevzi kayıtları ve hava fotoğrafları gibi önemli delilleri incelemeden, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu yönünde karar vermesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalara ilişkin araştırma yapmaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyetinin tespitinde gerekli araştırma ve incelemeyi eksik yapması, toprak tevzi parseli ile ilgili çelişkileri gidermemesi, davacıların zilyetliğini ispat için yeterli delil toplamaması ve taşınmazın vasfını net olarak belirlememesi gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası kapsamında Hazine adına kayıtlı taşınmazın tevzi suretiyle edinildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında zamanaşımı ve hak düşürücü süre ile davalı idarelerin husumet yönünden isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/2. maddesi uyarınca Hazine adına kayıtlı taşınmazların tevzi suretiyle dağıtımı halinde, işlemler tamamlanmamış olsa dahi hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri yapılacağından zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin uygulanmayacağı ve davalı idarelerin davada husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu uyarınca yapılan toprak tevzi işlemi sonucu davacı mirasbırakana tahsis edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/2. maddesi uyarınca Hazine adına kayıtlı taşınmazlardan toprak tevzi suretiyle verilen yerlerin, işlemleri tamamlanmamış olsa dahi, hak sahipleri adına tespit ve tescil edileceği, bu nedenle davacının mirasbırakana toprak tevzi işlemiyle tahsis edildiği iddia edilen taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasının hukuki dayanağının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetlikleri yoluyla kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, davalı Hazinenin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca yirmi yıllık zilyetlik koşulunun davacı yararına oluşmadığını savunmasıyla uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğinin tapu kaydının oluşum tarihinden önceki yirmi yıllık süreyi kapsamadığının tespit edilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca Hazine adına tescilli taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tapu kaydının oluşum tarihinden önceki yirmi yıllık süreyi kapsaması gerektiğinin gözetilmesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.