Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4054 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Varlık yönetim şirketinin icra takibinin yenilenmesi işleminde, icra yenileme harcından istisna olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesi uyarınca varlık yönetim şirketlerinin kuruluşlarını takip eden beş yıl süreyle yaptıkları işlemlerin 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre ödenecek harçlardan istisna olduğu, bu istisnanın yargı harçları ile birlikte icra yenileme harcını da kapsadığı, ödeme yükümlüsünün alacaklı şirket olması ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 123. maddesinde özel kanunlardaki istisnaların saklı tutulduğu gözetilerek, icra müdürlüğünün yenileme harcı talebinin hatalı olduğu ve şikayetin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği halde, takibe konu çekte tek imza bulunması nedeniyle yapılan takibin iptali talebinin, borca itiraz mı yoksa kambiyo senedine ilişkin şikayet mi olduğu ve buna bağlı olarak tabi olduğu sürenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik alacaklısı varlık yönetim şirketinin harç istisnasından yararlanamayacağı, temyiz harcı yatırmadığı ve bu hususta HUMK m. 434 uyarınca işlem yapılmadığı gözetilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Akaryakıt bayiilik sözleşmesinin haksız fesih ve asgari alım taahhüdüne aykırılık iddialarına dayalı cezai şart ve kâr kaybı alacağı davasında, sözleşmenin Rekabet Kurulu kararları uyarınca hangi tarihte sona erdiği ve fesih tarihine göre davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu'nun 2002/2 sayılı Tebliği ve ilgili kararları uyarınca, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış ve süresi beş yılı aşmayan sözleşmelerin Tebliğ kapsamında değerlendirilmeyeceği, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 10.12.2009 tarihinde sona ereceği ve davalı şirketin sözleşmeyi süresinden önce feshettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak davalı şirket vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Varlık yönetim şirketinin hacizde istihkak iddiasına karşı açtığı davada, harçtan istisna olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesindeki harç istisnasının, varlık yönetim şirketlerinin kendi işlemleri ve bunlarla ilgili düzenlenen kağıtlarla sınırlı olduğu, somut olayda ise şirketin yaptığı bir işlem veya düzenlediği bir kağıdın bulunmadığı gözetilerek, davacı şirketin harçtan istisna olmadığına ve temyiz harç ve masraflarını yatırması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rekabet Kurulu kararı kesinleşmeden açılan rekabet hukuku ihlali nedeniyle tazminat davasının açılma şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu'nun kesinleşmiş bir ihlal kararının bulunmasının 4054 sayılı Kanun'un 57. ve 58. maddelerine dayalı tazminat davası açılabilmesi için özel dava şartı olduğu ve idari yargıda açılan iptal davasının devam etmesi sebebiyle kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı hükümler içermesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve davacının fesih nedeniyle talep ettiği tazminatın ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmedeki rekabeti sınırlayıcı hükümlerin kanuna aykırılığının sözleşmenin tümünü değil, yalnızca aykırı hükümleri etkilediği ve feshin haklı olup olmadığının intraliter denetime tabi tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akaryakıt bayilik sözleşmesinin haksız feshi ve asgari alım taahhüdüne aykırılık nedeniyle talep edilen cezai şart ve kâr kaybı alacaklarının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hem genel cezai şart hem de tonaj ihlaline yönelik özel cezai şart hüküm altına alınmış olmasına rağmen, birden fazla cezai şart öngörüldüğünde yalnızca birine hükmedilmesi gerektiği ve tonaj ihlaline ilişkin cezai şartın tüm sözleşme süresi için değil, son bir yıl için hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, davalı alacaklı/temlik alan sıfatını haiz varlık yönetim şirketinin temyiz incelemesi için gerekli harcı yatırıp yatırmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Varlık yönetim şirketlerinin, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesi uyarınca harç istisnasının, sadece kendi işlemleri ve düzenledikleri kağıtlarla sınırlı olduğu, somut olayda ise temyiz incelemesinin şirketin kendi işlemi kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, temyiz harcı yatırılması için davalıya kesin süre verilmesine ve harcın yatırılması halinde dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankaların rekabeti bozucu faiz karteli oluşturarak davacıya zarar verdiğine dair tazminat istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu'nun davalı bankalar hakkında faiz karteli oluşturduklarına dair kararı idari yargıda iptal edildiğinden, davacının tazminat talebinin dayanağı kalmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rekabet Kurulu kararıyla faiz karteli oluşturduğu tespit edilen bankalardan birine karşı, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57. ve 58. maddeleri uyarınca tazminat isteminde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu kararının dayanağı olan idari işlemin hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararıyla kesinleşmiş olması ve davalı banka ile diğer bankalar arasında faiz karteli oluşturulduğunun tespit edilememesi gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesinin davayı red kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen bir taşınmaz nedeniyle davacılar tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı Devletin sorumluluğuna gidilerek tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye geçişinin mahkeme kararına dayandığı ve tapu memurunun kusurunun bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesindeki Devletin tazmin sorumluluğu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.