Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı TMK Madde 166/3”
- Uyuşmazlık: Davacının almakta olduğu ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun’un 56/son maddesi hükmü uyarınca kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmesi ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak yerel mahkemece fiili birlikte yaşama olgusunun tespiti için gerekli araştırma yapılmadan karar verilmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilen davacıya bağlanan ölüm aylığının, 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmesi ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının ve kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra, karar kesinleşmeden davalının kabul beyanından dönmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve fer'ilerine ilişkin iradelerinin serbestçe açıklanması ve hakim tarafından onaylanması şartının, HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen "kabul" kavramından farklı olduğu, bu nedenle de hükmün kesinleşmesine kadar davalının kabul beyanından dönebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların başka bir dava dosyası üzerinden 4721 sayılı Kanun'un 166/3. maddesi uyarınca boşandıklarının ve bu boşanma hükmünün kesinleştiğinin anlaşılması üzerine, temyiz konusu boşanma davaları ve fer'i taleplerinin konusuz kalması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişilere ölüm aylığı bağlanamayacağı ve bağlanan aylığın kesileceği, bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından da Anayasaya aykırı bulunmadığı, somut olayda ise davacı ile eski eşinin aynı adreste ikamet ettiğine dair nüfus kayıtları, kontrol memuru raporu, jandarma tutanağı ve seçim kayıtları gibi delillerin mevcut olması ve davacının aksini ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların temyiz aşamasında anlaşmalı boşanma protokolü sunmaları üzerine, davanın devamı ve protokol hükümlerine göre karar verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma ve fer'ileri konusunda anlaşmaya vardıklarının anlaşmalı boşanma protokolü ile ortaya konulması ve 6100 sayılı HMK'nın 369, 370 ve 371. maddeleri ile 4721 sayılı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca taraf iradelerinin esas alınması gerektiği gözetilerek, tarafların duruşmaya çağrılarak bizzat beyanlarının alınması ve protokole uygun bir karar verilmesi amacıyla yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahibinin ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamayacağı ve bağlanmış ise kesileceği, davada davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığına dair Kurum kontrol memuru raporu ve diğer delillerin aksinin ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında tarafların anlaşmalı boşanma protokolü sunmaları üzerine, mahkemenin bu protokol doğrultusunda karar verip vermemesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların temyiz aşamasında sundukları anlaşmalı boşanma protokolü ile boşanma ve fer'iler konusunda anlaşmaya vardıklarının anlaşılması ve 6100 sayılı HMK'nın 369, 370 ve 371. maddeleri ile 4721 sayılı TMK'nın 166/3. maddesi gözetilerek, tarafların duruşmaya çağrılarak bizzat beyanlarının alınması ve protokol hükümleri dikkate alınarak karar verilmesi amacıyla yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının malvarlığındaki artış ve davacının malvarlığındaki azalış nedeniyle kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma protokolünde kararlaştırılan yoksulluk nafakasının, davalının vefat eden babasından kalan arsa üzerine yapılan inşaatın tamamlanmasıyla edindiği dokuz daire ve dört dükkan ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldığı yaşlılık aylığı ile yoksulluğunun ortadan kalktığı, davacının ise nafaka ödeme gücünün ciddi oranda azaldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarafların boşanma ve fer'i konularda anlaşarak protokol imzalamaları nedeniyle, Yargıtay'ın daha önce verdiği boşanma kararının bu protokol hükümlerine göre düzeltilip düzeltilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların temyiz aşamasında boşanma ve fer'i konularda anlaştıklarını beyan ederek protokol sunmaları ve 6100 sayılı HMK'nın 369, 370 ve 371. maddeleri ile 4721 sayılı TMK'nın 166/3. maddesi gözetilerek, taraf iradelerinin tespiti ve anlaşmalı boşanma protokolü hükümlerine göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu’nun 176/4 hükmüne dayanılarak açılan yoksulluk nafakasının uyarlanmasına ilişkin davanın kabulünü gerektirecek yasal koşulların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının kararlaştırılmasından sonra geçen sürede, tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler, nafaka yükümlüsünün emekli olması, Türk Lirası'nın değer kaybı, aradan geçen uzun süre ve taraflar arasındaki menfaat dengesinin bozulması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesinde belirtilen sözleşmenin uyarlanması koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.