Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı TMK m. 318”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının baba şevkati gösterilmesine rağmen başı buyruk hareketlerde bulunması ve öz annesinin yanına gitmesi nedeniyle evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine evlatlık ilişkisinin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iddialarının evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek yasal sebeplerden olmadığı, mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında değerlendirilemeyeceği ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, ergin bir kişinin evlat edinilmesine ilişkin yasal koşulların yerine getirilip getirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinenin eşi tarafından evlat edinilenin torunu olması sebebiyle TMK m.306/3'ün uygulanamayacağı, eşlerin birlikte evlat edinmeleri gerekirken tek başına evlat edinmenin gerçekleştiği, evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun açık muvafakatinin alınmadığı gibi ergin evlat edinmeye ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, Hukuk Genel Kurulu kararı sonrası verilen evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına dair kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu kararında belirtilen, evlat edinilenin evlat edinenin eşinin torunu olması ve evlat edinilenin ergin olması sebebiyle altsoyunun muvafakatinin alınması gerektiği hususları gözetilerek, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına dair mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını gerektiren sebebin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde evlat edinme tarihinden itibaren beş yıl içinde dava açılması gerektiği, bu sürelerin hak düşürücü süreler olduğu ve davacının bu süreleri geçirdiği gözetilerek, istinaf mahkemesince davanın reddine dair verilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların evlat edinme olayını öğrenmelerine rağmen uzun süre dava açmamaları ve 4721 sayılı TMK'nın 319. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, tazminat hesabında objektif değer artışının uygulanıp uygulanmayacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf mahkemesinin, arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi gerektiği ve objektif değer artışı uygulanmaksızın tazminat hesaplanması gerektiği yönündeki değerlendirmesi doğru bulunarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının, sözleşme konusu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve tüketicinin dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmelerinde zilyetliğin devredilmiş sayılabilmesi için, sözleşmede kararlaştırılan kullanım hakkına uygun şekilde ve fiilen kullanıma hazır halde taşınmazın tüketiciye teslim edilmesi gerektiği, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının bu şartı karşılamadığı ve dolayısıyla tüketicinin dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, davacının başka bir tesiste konaklamasının, sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda davacının sözleşmeden dönme hakkının olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devredildiğinin ispat yükü davalıda olup, davalı tarafından sunulan, davacının başka bir tesiste konaklamasına ilişkin belge, zilyetliğin devrini ispatlamaya yeterli olmadığı ve tüketicinin, taşınmazın fiilen kullanıma hazır şekilde kendisine teslim edilmesine kadar sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kapalı faturanın kira bedelinin ödendiğine karine teşkil edip etmediği ve bu karinenin aksinin ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kapalı faturanın satış sözleşmelerinde bedelin ödendiğine karine teşkil etse de kira sözleşmesinde bu karinenin doğrudan uygulanamayacağı, ancak davacının kapalı fatura düzenlemiş olmasına rağmen kira bedelinin ödenmediğini iddia etmesi halinde ispat yükünün davacıya geçeceği, bu nedenle mahkemenin tüm delilleri toplayarak ve bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere gerekli tüm incelemeleri yaparak hüküm kurması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinin iptali davasında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı ve bölge adliye mahkemesi kararının kesin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan konaklama ve kiralama belgelerinin, ön ödemeli devre mülk sözleşmesinde aranan zilyetliğin devri anlamına gelmediği, davalının teslim borcunu ifa ettiğini ispatlayamadığı ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın nüfus kaydının iptali davasında, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile miras bırakan arasında şeklen de olsa dava arkadaşlığının bulunduğu, davacıların nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunma hakkının olduğu ve bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.