Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı TMK m. 430”
- Uyuşmazlık: Küçük için kayyım atanması talebinde hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün yerleşim yerinin tespiti için yapılan kolluk araştırması sonucunda küçüğün Mardin ilinde ikamet ettiğinin belirlenmesi ve 4721 sayılı TMK m. 430 uyarınca kayyımın küçüğün yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanması gerektiği gözetilerek yetkili mahkemenin Kızıltepe Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Küçük için atanacak temsil kayyımının hangi mahkemece atanacağına ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün yerleşim yerinin tespiti için yapılan kolluk araştırması sonucu belirlenen adresin Ereğli (Konya) sınırları içerisinde olması nedeniyle, 4721 sayılı TMK'nın 430. maddesi uyarınca yetkili mahkemenin Ereğli (Konya) Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Küçük için atanacak temsil kayyımının görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün yerleşim yerinin tespiti ve 4721 sayılı TMK m. 430'da düzenlenen kesin yetki kuralı gözetilerek, temsil kayyımı atama davasına bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Küçük için kayyım atanması talebinde hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 430. maddesi uyarınca temsil kayyımının, kayyım atanacak kişinin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanacağı ve küçüğün Adana'da ikamet etmesi gözetilerek yetkili mahkemenin Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Küçük için kayyım tayini davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 403/3, 411, 430 ve 431. maddeleri uyarınca vesayet işlerinde yetkinin küçüğün yerleşim yeri mahkemesine ait olduğu ve kayyım atanmasında kesin yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, küçüğün yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayyıma, kayyım tayin edilmiş kişiye ait payın devri için yetki ve izin verilmesi istemiyle açılan davada, kayyım tayininden sonra kişinin yerleşim yerinin değişmesi nedeniyle yetkisizlik kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim kayyımı atanmasında yetkili mahkemenin, malvarlığının büyük bölümünün bulunduğu yer vesayet makamı olduğu ve kayyım tayininden sonra kişinin yerleşim yerinin değişmesinin yetkisizlik nedeni oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayyım atanması istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 430/2. maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanmasında yetkili mahkemenin malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer mahkemesi olduğu gözetilerek, kayyım atanması istenen taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayyım tayini istemine konu basit yargılama usulüne tabi davada, HMK’nın 320. maddesi uyarınca taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile karar verilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 sayılı Yasa uyarınca kayyım tayini talebinde, kayyımdan delillerinin sorulup toplanması ve tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi, HMK'nın 320/1. maddesindeki “mümkün olan hâllerde” ibaresi ile kastedilen durumun, dosyadaki mevcut delillerin karar verilmesine yeterli görülmediği haller olduğunun kabulü ve tarafların hukuki dinlenilme hakkının gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davada, davalı yapı denetim şirketinin manevi tazminat ile sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yapı denetim şirketinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacının manevi tazminat talep edebilmesi için, bu aykırılığın kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olması ve davacının hangi eylemden dolayı kişilik haklarının nasıl zedelendiğini ispatlaması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre, zilyetlik yoluyla kazanım ve dava değerinin tespiti hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süresinin geçirilmiş olması, tapulu taşınmazın zilyetlikle kazanımının mümkün olmaması ve aynın istenemeyeceği bir durumda bedelin de talep edilememesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlemle devredilen taşınmazın iadesi talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafın borcunun olup olmadığı ve ikinci el alıcının iyiniyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, davacının inançlı işlem kapsamındaki borcunun bulunmadığı ve ikinci el alıcının da iyiniyetli olmadığı tespit edilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.