Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4734 Sayılı Kanun'un 62/1-e maddesi”
- Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 4734 sayılı Kanun'un 3/g ve 62/1-e maddeleri kapsamında hizmet alımı ihalesi yapmış olsa dahi, alt işveren işçisinin sendika üyesi olması ve 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi gereği toplu iş sözleşmesinden yararlanması, davalı idare ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması ve 4857 sayılı Kanun'un 2/7. maddesi gereği asıl işverenin alt işveren işçisinin alacaklarından sorumlu olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kuruluşunun, 4734 sayılı Kanun'un 3/g maddesi uyarınca yapılan hizmet alımı sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin, alt işveren ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı, alacaklara uygulanan faiz oranı ve vekâlet ücreti miktarının doğru olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kuruluş ile alt işveren arasında 4734 sayılı Kanun'un 3/g maddesi uyarınca yapılan sözleşme ile asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu, davalının alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan 4857 sayılı Kanun'un 2/6. maddesi uyarınca sorumlu olduğu, hükmedilen faiz ve vekâlet ücretinin de doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının Belediye ile sendika arasındaki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarına (özellikle sorumluluk primi) hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4734 sayılı Kanun'un 62/1-e ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddeleri uyarınca belediyelerin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri yapabilmesine imkan tanındığı, davacının da bu kapsamda çalıştığı, önceki ihale dönemi için verilen muvazaa tespit kararının sonraki dönemler için bağlayıcı olmadığı, bu nedenle davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin her ihale dönemi için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, ilk bozma kararında sorumluluk primi hesabına ilişkin bir bozma bulunmadığından bu konuda davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek direnme kararının muvazaa yönünden bozulmasına, sorumluluk primi yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işveren konumundaki davalı şirketin sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin kapsamında çalıştığı hizmet alım sözleşmesinin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olup olmadığının ve toplu iş sözleşmesi sürecinde kamu işveren sendikasının yetkilendirilip yetkilendirilmediğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, bu hususlar araştırılmadan hüküm kurulan yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi sona ermiş bir personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi kapsamında, alt işveren tarafından kamu işveren sendikasına verilen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yetkilendirmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her hizmet alım sözleşmesinin ayrı bir işyeri toplu iş sözleşmesi konusu olması ve toplu iş sözleşmesinin hizmet alım sözleşmesinin süresiyle sınırlı olması gerektiği, ancak yetki başvurusu tarihi ile hizmet alım sözleşmesinin bitiş tarihi arasında geriye etkili toplu iş sözleşmesi imzalama olanağı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesine dayalı toplu iş sözleşmesi gereğince ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışına ilişkin fiyat farkının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı belediye ile çalıştığı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, belediyeden geçmişe dönük ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep ettiği davada, ilk derece mahkemesinin muvazaayı kabul ederek kısmen kabul kararı vermesi üzerine, davalı belediyenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir muvazaa tespiti bulunsa da, bu tespitin sadece ilgili ihale dönemini kapsadığı, her ihale döneminin kendi şartları içinde muvazaa yönünden değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin ise önceki muvazaa kararına dayanarak sonraki ihale dönemleri için de muvazaa kabulünün hatalı olduğu, ayrıca davanın kısmi dava olarak kabul edilerek ıslah dilekçesine karşı davalı tarafın zamanaşımı def'inin değerlendirilmemesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir muvazaa tespiti kararına dayanarak, davacının dava dışı şirketteki çalışmaları nedeniyle davalı belediyeden geçmişe dönük ücret ve diğer işçilik alacaklarının tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş muvazaa tespit kararının sadece ilgili ihale dönemini kapsadığı, önceki ve sonraki ihale dönemleri için ayrıca muvazaa incelemesi yapılması gerektiği ve her ihale döneminin kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.