Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı İş Kanunu m.22”
- Uyuşmazlık: Davacı işçiye, sürekli işçi kadrosuna atandıktan sonra yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödenmediyse bunun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iş sözleşmesinde yol ve yemek ücretine ilişkin bir düzenleme olmadığı, 2016/Haziran ayına kadar yol ve yemek ücreti ödendiğine dair iddiasını ispatlayamadığı, kadroya geçtikten sonra da toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulandığı ve bu hükümlerde fiilen çalışılan gün başına yemek ücreti öngörüldüğü, davacının iddia ettiği şartnamenin ise güvenlik işine değil genel temizlik işine ilişkin olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödeniyorsa 2016/Haziran ayından sonra ödenmemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemde hizmet alım şartnamesinde yol ve yemek ücretinin dahil olduğu bir ücret öngörüldüğü, ayrıca kadroya geçişiyle birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmaya başladığı ve davacının 2016 Haziran ayına kadar yol ve yemek ücreti aldığını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödeniyorsa 2016/Haziran ayından sonra ödenmemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iddia ettiği gibi iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde yol ve yemek ücreti ödeneceğine dair bir düzenlemenin bulunmadığı, davacıya uygulanan toplu iş sözleşmesinde yemek ücreti konusunda ayrı bir düzenleme bulunduğu ve davacının 2016/Haziran ayına kadar yol ve yemek ücreti aldığını ispatlayamadığı gözetilerek mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödeniyorsa 2016/Haziran ayından sonra ödenmemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemde yol ve yemek ücretinin dahil olduğu bir ücret aldığı, şartnamelerde asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası ödeneceğinin belirtildiği, ayrıca toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yemek ücreti ödendiği ve davacının 2016 Haziran ayına kadar yol ve yemek ücreti ödendiğini ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödeniyorsa 2016/Haziran ayından sonra ödenmemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iddia ettiği gibi hizmet alımı şartnamesinde belirtilen ücrete yol ve yemek ücreti dâhil edilerek ödeme yapılmadığını ispatlayamaması, aksine toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret alması ve iş sözleşmesinde yol ve yemek ücretine ilişkin bir düzenleme bulunmaması değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirim için rızasının olup olmadığı ve bu indirimden kaynaklanan ücret alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, değişen alt işverenlerle her ihale döneminde imzaladığı yeni iş sözleşmelerinde ücret miktarının yazılı olması, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında ücrette yapılan indirimi yazılı olarak kabul ettiğinin göstergesi olarak değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinin rızası dışında düşürüldüğü iddiasıyla açtığı alacak davasında, yeni iş sözleşmesi imzalanmasının ücret değişikliğine rıza olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücretin işçi aleyhine değiştirilmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesindeki yazılı bildirim ve kabul şartlarına uyulması gerektiği, ancak ücretin yazılı olduğu yeni bir iş sözleşmesi imzalanmasının da bu şartı karşıladığı ve işçinin rızasını gösterdiği gözetilerek, istinaden ücret alacağına hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirimin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine uygun olup olmadığı ve eksik ödendiği iddia edilen ücret alacağının tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, ücretinde yapılan indirimli yeni iş sözleşmelerini imzalamış olmasının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca değişikliği yazılı olarak kabul ettiğini gösterdiği ve bu tarihten sonra fark ücret talebinde bulunulamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirimin işçiyi bağlayıp bağlamadığı ve eksik ödenen ücret alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinde yapılan indirim konusunda yazılı bir muvafakat alınmamış olsa da, dava konusu dönemde işçi ile değişen alt işverenler arasında imzalanan ve ücret miktarının yazılı olduğu yeni iş sözleşmelerinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında ücrette yapılan indirimin işçi tarafından yazılı olarak kabul edildiğini göstermesi ve bu tarihten itibaren indirimli ücretin geçerli hale gelmesi nedeniyle, fark ücret talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirimin geçerli olup olmadığı ve eksik ödendiği iddia edilen ücret alacağının tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, ücret indirimini içeren yeni iş sözleşmelerini imzalamasıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca değişikliği kabul etmiş sayıldığı ve bu nedenle fark ücret talebinde bulunamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, iş akdinin sona ermesinden sonra, işverenin 2004 yılından itibaren değiştirdiği ücret zam uygulamasına karşı, geriye dönük ücret farkı talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, ücret zam uygulamasındaki değişikliğe yaklaşık 12 yıl boyunca sessiz kalarak çalışmaya devam etmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca zımni kabul anlamına geldiği ve iş şartlarının karşılıklı anlaşma ile değiştirildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işvereni tarafından yapılan ücret kesintileri ve düşük ücret ödemeleri nedeniyle açtığı işçilik alacakları davasında, mahkemenin ücret farkı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını hesaplarken hangi ücretin esas alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 2014 ve 2015 yılları için düzenlenen iş sözleşmelerinde belirtilen ücreti kabul ettiğinin ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işverenle anlaşarak ücrette değişiklik yapılabileceğinin gözetilerek, ücret farkı alacağının sadece 2014 yılından önceki dönem için kabul edilmesi, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ise ait olduğu dönemdeki ücret bordrosundaki ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.