Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4949 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteği bulunan bir taşınmazda, ipotek veren üçüncü kişiye karşı, asıl borçlunun kredi borcundan dolayı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı ve 68/b maddelerine göre takip şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek veren üçüncü kişiye, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı maddesi uyarınca hesap özeti, tazmin talebi veya ihtar gönderilmesinin zorunlu olmaması, ancak gönderilen ihtarın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesindeki ihbar yerine geçmesi ve ihtarın 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılması nedeniyle, ilâmlı takip şartlarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan şirketlerin, konkordato tasdik tarihinden itibaren bir yıl ödemesiz ve toplamda yedi yıla yayılan faizsiz bir ödeme planı içeren konkordato taleplerinin kabulünün, İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan şirketlerin, uzun bir ödemesiz dönem ve faizsiz ödeme içeren bir konkordato projesi sunmalarının, konkordatonun amacı dışında bir finansman aracı olarak kullanılması anlamına geldiği, alacaklıları mağdur ettiği ve teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olma şartına aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan şirketlerin konkordato talebinin kabulü ve ödeme planının şirketlerin kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan şirketlerin uzun vadeli ve ödemesiz dönemli konkordato planının, şirketlerin kaynaklarıyla orantılı olmadığı, alacaklıları mağdur edeceği ve konkordatoyu bir finansman aracına dönüştüreceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan bir şirketin yaptığı, üç ay ödemesiz dönem ve beş yıllık vade içeren faizsiz konkordato projesinin tasdik edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan ve ödeme gücü bulunan bir şirketin, hem üç aylık ödemesiz dönem hem de beş yıllık uzun vadeli faizsiz ödeme içeren konkordato projesinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartını taşımadığı ve alacaklıları mağdur edecek nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinde bulunan şirketin sunduğu konkordato projesinin tasdik şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve mahkemece tasdikinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesinde öngörülen ödeme planının borçlunun kaynakları ile orantılı olmaması, faiz içermemesi, sekiz ay ödemesiz dönem öngörülmesi ve ödemelerin altı yıl gibi uzun bir vadeye yayılmasının alacaklıları mağdur edecek nitelikte olması ve konkordatonun amacı dışında bir finansman türüne dönüşmesi hususları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin yargı harçlarından muaf olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı EPDK'nın 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi kapsamında genel bütçeye dahil bir idare olmadığı ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 16. maddesindeki harç muafiyetinin yargı harçlarını kapsamadığı, dolayısıyla yargı harçlarından muaf olmadığı gözetilerek mahkemece davacıya harçların ödenmesi için süre verilmesi gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin taşınmazlarını devretmesinin İcra ve İflas Kanunu'nun 280. maddesinin 4. fıkrası (4949 sayılı kanun ile değişik 3. fıkra) kapsamında olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararında direnilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı borçlu şirketin yatırım şirketi olması ve devrettiği taşınmazların ticari işletmesinin önemli bir bölümünü oluşturması nedeniyle İİK'nın 280/4. maddesinin uygulanabilirliği ve davalıların kötü niyet karinesini çürütmek için gerekli yasal yükümlülükleri yerine getirmedikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında talep ettiği geçici hukuki korumanın ihtiyati tedbir mi yoksa ihtiyati haciz mi olduğu ve bu korumanın verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının para alacağını güvence altına almak olması ve para alacaklarının korunması için ihtiyati haciz yoluna başvurulması gerektiği, ihtiyati tedbirin ise uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, oysa dava konusu alacağın henüz uyuşmazlık konusu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde sözlü kira akdine dayanan alacaklının, itirazın kaldırılması davasında yazılı kira akdine dayanıp dayanamayacağı ve yeni TBK 346. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde yazılı kira sözleşmesinin unsurlarına yer verildiğinden takipte yazılı sözleşmeye dayanıldığı, borçlunun da sözleşmenin varlığını inkar etmediği, dolayısıyla kira sözleşmesinin ve alacaklının kiralayan sıfatının kesinleştiği, ancak uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nın 346. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının, tarafların tacir olup olmadığının tespiti ve 6101 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair verilen ara kararın temyiz edilebilir olduğuna hükmederek dosyayı Yargıtay'a göndermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haciz kararlarına itiraz üzerine verilen kararların, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3. maddesi kapsamında olmayıp, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 265. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca istinaf yoluna tabi olduğu ve derhal uygulanabilirlik ilkesi gereği önceki Yargıtay kararlarının emsal teşkil etmeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefalet sözleşmesinde limit belirtilmediği gerekçesiyle garantörün itirazının kaldırılması talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kesinlik sınırı altında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihteki hukuksal durumun değil, hükmün verildiği tarihteki hukuksal durumun ve yürürlükteki kanun hükmünün temyiz sınırı yönünden esas alınması gerektiği, somut olayda direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 4949 sayılı Kanun'un temyiz sınırının davanın değerinden yüksek olduğu gözetilerek, direnme kararının kesin olduğu ve temyiz incelemesinin mümkün olmadığına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.