Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı işyerinde belirtilen tarihler arasında hizmet akdine dayanarak çalışıp çalışmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hizmet tespiti davası niteliğinde olduğu, bu tür davalarda hakimin, kamu düzenini ilgilendiren hususlar gereği özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması gerektiği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabileceği, somut olayda yerel mahkemenin, davalı işyerinin dosyası ve diğer ilgili dosyaları inceleyerek, tanık beyanları arasındaki çelişkileri gidererek, hizmet akdinin unsurları olan bağımlılık ve zaman unsurlarını da değerlendirerek, çalışma olgusunun varlığı halinde, çalışma süresi, part-time çalışma olup olmadığı, tespitine karar verilecek dönemler yönünden işverenlerin kimler olduğu ve çalışma, prim gün sayısı ile prime esas kazanç miktarını ayrıntılı olarak belirlemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasında, Anayasa Mahkemesinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 26. maddesindeki bir bölümü iptal etmesinin ardından, mahkemece hükmedilebilecek ilk peşin sermaye değeri miktarının nasıl belirleneceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla, gelir artışlarından doğan Kurum zararının işverenden tahsiline olanak tanıyan hükmün Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmesi ve bu iptal kararının kesinleşmemiş davalarda uygulanmasının zorunlu olması, 506 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca Kurum'un rücu hakkının, haksahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeriyle sınırlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı borçlanmasını yaptığı tarihte yürürlükte olan yasal hükümlerden hangisine göre yaşlılık aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı borçlanmasını yaptığı tarihte yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 60/A-b maddesindeki şartların, 4447 sayılı Kanun'la 506 sayılı Kanun'a eklenen geçici 81. maddedeki şartlara göre değil de esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorunlu Banka Yardım Sandığı'na tabi olan davacının, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olanlara uygulanan yaşlılık aylığı artış oranlarından yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Yasa'nın Geçici 20. maddesinin banka yardım sandıkları için bir alt sınır oluşturduğu, bu alt sınırın yaşlılık aylığı artış oranlarının Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalılarına uygulanan oranlardan az olmaması gerektiği ve aksi halde yardım sandığının ek yükümlülük doğuracak şekilde aradaki farkı ödemesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 21.05.1994 tarihinde vefat eden kızı üzerinden ölüm aylığı alan davacının, sonradan bağlanan yaşlılık aylığı nedeniyle ölüm aylığının kesilmesine dair işlemin iptali.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 69. maddesinde 06.08.2003 tarihinde yapılan değişikliğin, ölüm olayı bu tarihten önce gerçekleştiği için geriye yürümeyeceği ve davacının kazanılmış hakkını ortadan kaldıramayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 23.05.2002 tarihli 4759 sayılı Kanun ile 506 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerden sonra 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılacak yurt dışı hizmet borçlanmalarının sigortalılık süresinin hesaplanmasında gözetilip gözetilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un geçici 81. maddesindeki yaşlılık aylığı koşullarının irdelenmesinde, sigortalının Almanya'daki ilk sosyal sigorta giriş tarihinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi ve 23.05.2002 tarihinden sonraki yurt dışı hizmet borçlanmalarının da geçici 81. madde uygulamasında gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak yaşlılık aylığı tahsis koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vakıf tarafından sağlanan yardımların iş mahkemesinin görev alanına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesinde tanımlanan nitelikte bir emekli sandığı vakfı olmadığı, sosyal güvenlik hukuku kapsamında bir ilişki bulunmadığı ve uyuşmazlığın iş mahkemelerinin görev alanına girmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ölen kızı üzerinden aldığı ölüm aylığının, sonradan bağlanan yaşlılık aylığı nedeniyle kesilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 69. maddesinde 4958 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin geçmişe etkili olmadığı, ölüm olayının değişiklikten önce gerçekleştiği ve davacının ölüm aylığı almaya hak kazandığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenleme gereği bu hakkın kazanılmış hak niteliği taşıdığı gözetilerek, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.