Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“507 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davacının esnaf sicil kaydı olmamasına rağmen, sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24. ve 25. maddeleri uyarınca, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmayan veya vergi kaydı bulunmayan bir kişinin, sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı ve geriye dönük sigortalılık süresi elde edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının esnaf sicil kaydı bulunmamasına karşın sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24. ve 25. maddeleri uyarınca esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmayan veya vergi kaydı bulunmayan kişilerin sadece esnaf odası kaydı ile Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı ve geriye dönük sigortalılık tespiti yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait özel halk otobüsünde şoför olarak çalışan davacının işçilik alacakları davasında, davalı işyerinin esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında olup olmadığı ve dolayısıyla iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'na göre, davalı işyerinin esnaf ve sanatkâr işletmesi olması halinde genel mahkemelerin görevli olması gerekirken, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle hizmet akdine tabi işçilerin uyuşmazlıkları da iş mahkemelerinin görevine girmiş ve bu değişikliğin geçmişe etkili olması nedeniyle, iş mahkemesinin görevli hale geldiği, ancak mahkemenin davalı işyerinin esnaf işletmesi olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapmadan karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin esnaf olup olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak uyuşmazlığa İş Kanunu veya Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, esnaf sayılıp sayılmayacağının, fesih tarihi itibarıyla nezdinde çalışan işçi sayısının ve vergi usulünün tespit edilmemesi, davalının işyerinde kendi bedeni gücü ile çalışıp çalışmadığının ve esnaf statüsünde olup olmadığının araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından işletilen dolmuş hattında çalışan davacının, işveren sıfatını taşımayan davalıya karşı açtığı işçilik alacakları davasında, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının esnaf ve sanatkâr olmadığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu ve uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında yerel mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, gerçek bir direnme kararı olarak değerlendirilememiş ve dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait işyerinin esnaf niteliğinde olup olmadığı ve bu işyerinde çalışan işçinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı, dolayısıyla iş mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 3. maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkar faaliyeti kapsamında kalan işyerinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4/1-b bendine göre üç kişinin çalışması halinde işyerinin İş Kanunu kapsamı dışında kaldığı, bu nedenle de somut olayda işyerinin esnaf niteliğinde olup olmadığının tespiti için gerekli araştırmanın yapılmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 22.03.1985-12.12.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu sigortalılık koşullarını taşıyıp taşımadığı ve bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uyuşmazlık konusu dönemde vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kaydı bulunmadığı, geriye dönük prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının ibraz ettiği belgedeki hatalı bilgiye rağmen prim ödemesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 18.03.1985-08.12.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun (Esnaf Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sadece oda kaydının bulunmasının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için yeterli olmadığı, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun da varlığının kanıtlanması gerektiği, bu hususun sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz kamusal yapısı gereği resen araştırma ilkesi de gözetilerek kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibi aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi mi yoksa hasılat kirası mı olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin, görünürdeki işlemlere değil fiili duruma göre belirlenmesi, davalı gerçek kişinin her iki yasa dönemi açısından ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve toplanacak deliller ışığında taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.