Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu”
- Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerlerinde yürütülen sağlık ve güvenlik hizmetlerinin hangi işkoluna dahil olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin, belediyenin görev ve sorumlulukları arasında sayılan sağlık hizmetlerini halka açık ve ücretsiz olarak sunduğu, bu hizmetlerin 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında belediye hizmetleri olarak değerlendirilmesi gerektiği ve genel işler işkoluna dahil olduğu gözetilerek, işkolu tespitine itiraz davasının kabulüne ve temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerlerinin enerji işkolunda mı yoksa genel işler işkolunda mı olduğu hususunda işkolu tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketlerinin, belediyelerin görev ve yetkileri kapsamında faaliyet göstermesi halinde, işyerlerinin genel işler işkolunda sayılması gerektiği gözetilerek, işyerinin enerji işkolunda olduğuna dair işkolu tespit kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediye şirketinde çalışırken asıl işverenin belediye olduğu ve belediye işçilerine sağlanan haklardan yararlanması gerektiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, asıl-alt işveren ilişkisi arasında muvazaa olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin hisselerinin çoğunluğunun belediyeye ait olması ve işçinin belediyeden talimat alması gibi hususların tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun belediyelere şirket kurma yetkisi verdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye şirketinde çalışan işçinin, belediye ile şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek belediye işçilerine sağlanan haklardan yararlanma talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin kuruluşunun ve işleyişinin 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na uygun olduğu, şirket hisselerinin belediyeye ait olmasının ve işçinin belediyeden talimat alıyor olmasının tek başına muvazaa iddiasını ispatlamadığı gözetilerek, işçinin belediye toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye şirketi ile alt işveren arasında yapılan iş sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’na göre şirket kurma yetkisine sahip olması ve şirket hisselerinin büyük kısmının belediyeye ait olmasının tek başına muvazaa karinesi oluşturmaması gözetilerek davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde verilen yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye şirketinde çalışan işçinin, belediye ile şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek belediye işçilerine tanınan haklardan yararlanma talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na göre kurulmuş olması ve belediyenin bir kısım işlerini gördürmesinin yasal dayanağı bulunması, şirket hisselerinin belediyeye ait olması ve şirket işçilerinin belediye faaliyet alanında çalışıp belediye yetkililerinden talimat almalarının tek başına muvazaa için yeterli olmadığı gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait farklı işyerlerinin hangi işkoluna dahil olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketine ait işyerlerinde yürütülen işlerin niteliği, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve İşkolları Yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirilerek, otobüsle şehir içi yolcu taşımacılığı, otobüs işletmesindeki araçların bakım onarım ve ikmal hizmetleri ile genel müdürlük ve terminal işletmesi faaliyetlerinin "Genel İşler" işkoluna, raylı sistem taşımacılığı faaliyetinin ise "Taşımacılık" işkoluna girdiğine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin bedel tespiti ve davalı idarenin husumet itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlara el atıldığının tespiti, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na uygun olarak bedel tespiti yapılması, taşınmazın ana arter niteliğinde olmayan yola cepheli olması sebebiyle 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu uyarınca husumetin davalı idarede olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün davacıya uyguladığı su tarifesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Ek 2. maddesindeki tarife sınırlamasına tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon hizmetlerini bir şirket eliyle yerine getirmelerinin, kendilerini 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki düzenlemelere uyma yükümlülüğünden azade kılmayacağı ve bu şirketlerin tarifelerini belirlerken söz konusu kanun hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sermayesinin yarısından fazlası bir belediyeye ait olan şirketlerin 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun gereği ilave tediye ödemekle yükümlü olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6772 sayılı Kanun'un belediyelerin hissedarı olduğu şirketleri kapsamadığı, belediyeye bağlı teşekkül ibaresinden bu şirketlerin anlaşılmasının mümkün olmadığı ve kanun koyucunun açıkça bu şirketleri kapsamadığı gözetilerek, şirketin ilave tediye ödeme yükümlülüğü olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye iştirakinde kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemdeki işçilik alacaklarından belediyenin sorumluluğunun olup olmadığı, kadro geçişi sırasında imzalanan sulh sözleşmesindeki feragatname hükmünün geçerliliği ve işçilik alacaklarının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 375 sayılı KHK ile kadroya geçişinde imzaladığı sulh sözleşmesindeki feragat hükmünün kadroya geçiş öncesi dönem için geçerli olduğu, ancak kadroya geçiş sonrası dönemde belediyenin hizmet alımı yaptığı iştirakin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, ayrıca fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerinin toplu iş sözleşmesi hükümleri ve çalışma saatleri gözetilerek yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının belediye iştirakinde kadroya geçirilmeden önceki ve sonraki dönemde asıl işveren aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, belediyenin sorumluluğu, feragatname ve sulh sözleşmesinin geçerliliği, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile ilave tediye alacaklarının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 375 sayılı KHK ile kadroya geçirilmeden önce alt işverenlik ilişkisi kapsamında çalıştığı dönem için düzenlediği feragatnamenin geçerli olması, kadroya geçirildikten sonra ise ilave tediyeye hak kazanmaması, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hatalı hesaplanması sebebiyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, istinaf ve Yargıtay'ın önceki bozma kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.