Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5226 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: 2. derece sit alanı içerisinde kalan bir taşınmazın, 5226 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşen zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5226 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmuş olsa dahi, söz konusu taşınmazın 2. derece sit alanı içerisinde kalması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zeytincilik parseli olarak ayrılan ve aynı zamanda arkeolojik sit alanı içerisinde kalan ancak dağıtımı yapılmayan yerlerin imar, ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesinde 5226 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağlamış olan davalının kazanılmış hakkının korunması gerektiği ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın 1. Derece Doğal SİT alanındaki taşınmaz üzerinde yaptığı değişikliklerin 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı değişikliklerin SİT alanına inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın doğal sit alanında izinsiz inşaat yapma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suçun işlendiği tarihten Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2. Derece arkeolojik sit alanı içinde kalan taşınmazın zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davası yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5226 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’un 11. maddesinde yapılan değişiklikle sit alanlarının da zilyetlik yoluyla edinilemeyeceğinin hüküm altına alınması ve bu hükmün kamu düzeninden olup kesinleşmemiş davalarda da uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında zilyetlikle iktisap edilemeyeceği hükmünün 5663 sayılı Kanun ile değiştirildiği, 2981 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamındaki istisnaların da değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen 1. Derece Doğal Sit alanındaki taşınmazın, davacılar tarafından zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların aktif dava ehliyetinin tespiti, yasal ilanın yapılıp yapılmadığının denetimi, taşınmazın sit alanı statüsünün ve sınırlarının belirlenmesi, zilyetlik iddiasının dayanağı ve süresi, orman sınırları ile ilişkisi ve dere yatağı vasfında olup olmadığı gibi hususların yeterince araştırılmadan hüküm kurulması, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi hükümleri gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın sit alanında izinsiz inşaat yapma suçundan beraat kararına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, sanığın TCK’nın 30. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, taşınmaz sahibi ile yaptığı anlaşma gereği sit alanında bulunan duvarın onarımını yaptığı, inşaat ustası olan sanığın görev ve sorumluluğunun kendisine verilen talimatlar doğrultusunda inşaat işlerini yapmakla sınırlı olup ilgili kurullardan izin almak, bu durumu araştırmak ve sorgulamak yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle sanığın TCK’nın 30/1. maddesi anlamında atılı suçun maddi unsuru olan izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulması hususunda esaslı bir hataya düştüğü ve kasten hareket etmiş sayılmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen 1. derece doğal sit alanı içindeki taşınmazın, davacılar tarafından zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği ve tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacıların zilyetlik iddialarının dayanağı, miras yoluyla intikal, aktif dava ehliyetleri, yasal ilanın yapılıp yapılmadığı, taşınmazın sit alanı statüsü, sınırları, orman sınırları içinde kalıp kalmadığı, dere yatağı olup olmadığı gibi hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, çelişkili bilirkişi raporlarına rağmen ve 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi hükümleri gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.